(Peygamberimiz H.Muhammad Mustafa (s.a.v)in hatırasına ithafen
serinin üçüncü babı)
son kez ilk baharımız ol
mevsimler gülleri incitilmesin
gel…
tüllenen hayallerimize bir huzme bıraksın himmetin
artık getirdiğin kutsal emanetin kaybolacağından korkmasın ümmetin
yalın unutuşların poyrazında bırakıp bizi bir başımıza,
belleklerimizin tereddüt dolu zembereklerinde kıvrandırma
gel…
*
o doğumu en çok bekleyenlerden biriydi
kureyş kabilesinin ihtiyar reisi
kutlu torunun dedesi
o sıralar duygu dünyası çok değişkenliklerle doluydu
oğlu abdullah’ı kaybetmenin hüznünü
doğacak torununun heyecanını
aynı dönemde yaşıyordu
yaşlı reisin kalp atışları
haftalardır beklediği bir haberle daha da hızlanmıştı
gelini amine doğum yapmış
abdullah’ın bir oğlu olmuştu
oğlunun kokusuna hasret
hz. yakup misali kokladı
öptü ciğerparesini
amine…
ah amine
çağının hacer’iydi artık o
zordu hacer olmak
çölün acımasız yasalarını ayakları altında çiğneyerek değiştiren
bir mücadele kadını olmak zordu
fakat imkansız da değildi
kahramanı hacer gibi
çocuğu için koşturacak
onun için çabalayacaktı
hayatın inişlerini çıkışlarını
onun hatırına aşacaktı
çocuğuna hem analık
hem babalık yapacaktı
bıkmadan usanmadan
saya gayret etmeliydi
hacer’in çektiği zahmet
nasıl rahmeti ,zemzem fışkırttıysa
kendisinin çektiği zahmetler de
insanlığa rahmet olarak geri dönecekti
zira rahmet zahmetin çocuğuydu
manevi bir iklimde
ibrahim’in, ismail’in ve hacer’in gelip geçtiği
o mübarek topraklarda
yavaş yavaş büyüyordu küçük muhammed
hz. hacer’in ayak izlerinde koşuyor
hz. ismail’in oyun oynadığı yerlerde oyunlar oynuyor
zemzem pınarından kana kana su içiyordu
sütanne diyarında gurbetin soğukluğuyla üşüdüğü de oldu
öksüzlüğün ateşiyle yanıp kavrulduğu da
dedesinin nasırlı elleriyle
yumuşacık dokunuşunu bile arıyordu onun yokluğunda
son nefesinde
gözleri yaşlı sesleniyordu amine
küçük muhammed’i kucağında
ey mübarek çocuk
ey dünyaya bulaşmadan bir konup
sonra uçup giden güvercin abdullah'ın oğlu
eğer rüyamda gördüklerim çıkarsa
sen bütün insanlığa gönderilecek
helalı-haramı öğreteceksin
insanları hakikate
insanları islama ulaştıracaksın
deden ibrahim'in dininde olacaksın
Allah seni bütün putlardan korusun
senin davan insanlık durdukça devam edecek
titreyen dudaklarından
son sözleri düşüyordu oğlunun kulağına
ey kutlu çocuk
ey kainatın gözbebeği
her diri ölecek
her yeni eskiyecek
her yaşlı dünyadan ayrılıp gidecek
işte ben de gidiyorum
fakat adım ebediyyen kalacak
çünkü arkamda
hayırlı ve tertemiz bir evlat bırakıyorum
*
kutlu gelişine selam olsun
sen aydınlık içinde aydınlık
seni görenlerin güneş düşerdi gözünden
seni sevenlerin ışık yayılırdı yüzünden
mühürleri kaldırmada son idin sen
can kilitlerini açmada bir idin sen
ruhlarımızdan kuşluklar geçti
gün geçti...
akşam oldu
sen geçtin
güneş batmadan
ve gece olmadan
redfer
(
Ey Kutlu Çocuk başlıklı yazı
redfer tarafından
26.09.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.