Ateşin De Sınavıdır Bu



Peygamberimiz H.Muhammad Mustafa (s.a.v)in hatırasına ithafen. 
Serinin yirmi sekizincisi


adanmış bir ruhun ateş önünde yanışıdır ammar
beden kaygılarından ruhunun ufuklarına doğru yürüyüşüdür
hüznüyle derdini yüreğine gömen ammarca direnişin sınavıdır 

ateşi görür
tıpkı ibrahim gibi 
ateşin söndürülmesi yolunda istekte bulunmaz
bilir ki ammarın sınavı olduğu kadar 
ateşin de sınavıdır bu
bilir ki ateşin ammar ile sınanmasıdır bu

bilir ki haset yangınlarının gül tenine temasıdır bu
bilir ki ateşi gül eyleyen ibrahim hatırının 
yeni varisleridir ammar
bilir ki ateş ibrahim’le sınanıncaya kadar 
serin ve selim olmayı öğrenemeyecektir
bilir ki taş musa’nın asasıyla sınanmadan 
katılığını unutamayacak
yumuşamayı bilemeyecektir

bilir ki ateşleri söndüren
yangını utandıran 
bir serinlik 
bir selamet şahitliğine ihtiyacı vardır dünyanın
Allah’ın canlara müşteri olduğu bu pazarın 
en kıymetli metaıdır yasir ile sümeyyenin kanı
alışveriş başlasın ki 
biricik müşterinin Allah olduğu kutsiler pazarı açılsın
siftah edilsin ki 
Allah hatırına yeni canların alınmasına şaşılmasın

her yer gözyaşlarıyla ıslanmış hatıralarla dolar
kaç beyhude rüzgarla savrulur düşleri sümeyyenin
kaç güneşle kurur gözyaşları yasirin
kim bilir hangi zamandan gelendir yaşananlar
belki de eski bunun için bu kadar muteber
ekmek istersen ekmek
su istersen su
derinden bir nefes çek
o vakit

cennet böyle mi kokar bilmiyorum. 
iliklerine kadar hissediyorlar o kokuyu 
toprağa ayak basarlar
kan düşer toprağa

her biri yere ve göğe ant içmiş
yakılan ateş elbet yolunu bulacak
bu dava dünyanın dört bir yanına dağılacak
farklı şehirlere yeni büyük mücadeleler için
kimi de şehit olacak 
yerlerini yeni yasirler, yeni sümeyyeler alacak
islam sancağı elden düşmeyecek
rüzgar ne kadar sert eserse essin
ateş yakılmak istenildiğinde 
yakılabileceğini öğrendiler 
yürekleri volkan gibi kaynıyor artık

hareket kabiliyetimizi kısıtlayan bu küflü ezikliği 
atmanın  tam vakti  şimdi
artık herkesin birer yasir olma vakti 
artık sıcak yorganlarımızdan
yumuşak yastıklarımızdan vazgeçmenin zamanı 
eskiden olduğu gibi rıhle medeniyetine dönmenin vakti 
çantamızı sırtımıza alıp yola çıkmanın vakti 
artık her birimiz için 
birer yasir olma vakti 

yüreklerini teslim alalım karlı  şehir sokaklarının
kalbi buruk zamanlarda şafaklar sökmez olsun
yalnızca kendi hüzünlerimizin  iksirinden içelim
alacalar üşüşmeden sabaha  
çıldıran ayrılık rüzgarları sarınca havayı
Allah adıyla kıyametler devşirelim  gönüllerden
her gece 
hızla dönmeye programlanmış 
sahillere konmuş birer deniz feneri gibi 
aydınlatsın enginlerimizi

var mısınız  ey müslümanlar
yaşıyor musunuz
islamı ayakta tutan siz değilsiniz
islamı ayakta tutan işte o yasirler ,sümeyyeler
bizler sistemin içinde 
bir gün fark edileceğiz 
veya yok olacağız

ey izzeti için yemin etmiş ruhlar 
ey inancı uğruna yaşayan yürekler 
çünkü korkağız
çünkü beş para etmez adamlarız 
çünkü ammar gibi değiliz.
çünkü yasirler  gibi değiliz. 
çünkü sümeyyeler gibi değiliz
ya fetih ya şehadet 
diyebilecek kadar cesur değiliz

git dediler  
onlar gittiler cenneti bakiye
şehitlerimiz 
uzun bir  yolculuğa çıktılar
onlar Rabbe  doğru yürüdüler 

“Allah yolunda öldürülenler için “ölüler” demeyin. 
Hayır, onlar diridirler, 
fakat siz bilemezsiniz”


*
yasir, mekke'ye yemen'den gelmişti 
ebu huzeyfe bin muğire'nin himayesine girmişti 
muğire  onu cariyesi sümeyye ile evlendirmişti
bu evlilikten iki erkek çocuğu dünyaya  geldi
ammar ve abdullah

bütün fertleriyle saadet dairesine giren bu aileye
bütün müşrikler çekilmez işkenceler 
dayanılmaz eziyetlerle 
göz açtırmadılar
 
iman ve islam'dan vazgeçsinler diye 
güneşin her tarafı sıcaklığıyla kavurduğu bir sırada 
adeta cehennem ateşi kesilen taşlıkta 
onlara işkence ediyorlardı

bir gün yasir ailesi işkence altında 
zalim müşrikler tarafından inletilirken 
resul-i ekrem efendimiz üzerlerine çıkageldi
yürekler parçalayıcı bu durum karşısında
sabredin, ey yasir ailesi 
sabredin, ey yasir ailesi
sabredin, ey yasir ailesi 
sizin mükafatınız  cennettir
sabredin, ey yasir ailesi 
diyerek sabır tavsiye etti

işkence altında kıvranan yasir
ya resulallah
bu iş daha ne zamana kadar 
böyle sürüp gidecek 
resul-i kibriya 
Allah'ım
yasir ailesinden rahmet ve mağfiretini esirgeme
duasıyla karşılık verdi

hadiseden bir müddet sonra hazret-i yasir
dayanılmaz işkenceler altında 
izzetiyle ,şerefiyle ruhunu 
Rabbine teslim etti 
müslüman erkeklerden ilk şehit onurunu kazandı

yasir'in eşi sümeyyeyi de 
ebu cehil, işkenceden işkenceye uğrattı
yaşlı, zayıf ve kimsesiz kadına küstahça ve adice
sen güzelliğine aşık olduğun için
muhammed'e iman ettin diyordu

bu küstahça  ithama
iman abidesi kesilmiş hazret-i sümeyye 
bir müşrike söylenebilecek en ağır laflarla 
mukabele edince 
ebu cehil hiddete geldi 
elindeki mızrağı saplayıp onu şehit etti
hazret-i sümeyye de böylece
kadınlardan ilk şehit kişi oldu

ammar'ın çektikleri de yürekler parçalayıcı idi
demir bir gömlek giydiriliyor
güneşin yeryüzünü bütün sıcaklığıyla kavurduğu sırada 
dışarı çıkartılıyor 
demir gömlek içinde ilikleri eritiliyordu
işkencelerden bir an olsun kurtulan ammar
soluğu nebiyy-i ekremin yanında alıyor 
kendisinden bir teselli bekliyordu

azabın her türlüsünü tattık ya resalallah diyerek 
halini arz ediyordu
resul-i ekrem, yine sabır tavsiye ediyor
şöyle dua ediyordu
Allah'ım, ammar ailesinden hiçbir kimseye 
cehennem azabını tattırma

hz. ammar'a reva görülen 
işkence çeşitlerinden biri de 
ateşle dağlanması idi
bir gün böyle bir işkence altında kıvranırken 
peygamber efendimiz rast geldi
mübarek elleriyle ammar'ın başını sığayarak ateşe
ey ateş, ibrahim'e (a.s.) serin ve selamet olduğun gibi
ammar'a da öyle ol diye dua yaptı 

sonra da 
ey ammar sen bu işkencelerle ölmeyeceksin
uzun bir müddet yaşayacaksın müjdesini verdi
Cenab-ı Hak, hz. ammar'a uzun ömürler ihsan ederek
sevgili habibinin haberini doğrulamıştı 

bir gün, ammar, uğradığı işkenceden dolayı ağlıyordu 
bu haliyle onu gören şefkat timsali efendimiz
mübarek elleriyle gözyaşlarını sildi
sonra da
onlar, sana işkencelerine devam ederlerse
sen de onlara istediklerini söyle ve kurtul  

hayatını zalim müşriklerin elinden kurtarmak için 
ammar'a bir müsaade idi bu
müsaadenin verilişinden bir müddet sonra
ammar yine müşrikler tarafından yakalandı 
işkenceden işkenceye uğratıldı
işkence edilirken de 
kendisine şu teklif yapılıyordu

muhammed'e küfretmedikçe 
lat ve uzza'ya tapmadıkça 
dininden hayırlı olduğunu söylemedikçe 
sana işkence etmekten asla vazgeçmeyeceğiz
zavallı ammar'ın dilinden, çaresiz olarak 
müşriklerin söyledikleri döküldü
muradlarına eren zalimler ammar'ı serbest bıraktı

ammar  doğruca efendimizin huzuruna vardı
efendimiz, kendisine
kurtulduğun yüzünden belli deyince
ammar,
hayır, vallahi kurtulmadım
peygamber efendimiz,
niçin? diye sorunca 
ben, senden vazgeçirildim
lat ve uzzanın da senin dininden hayırlı olduğunu 
bana söylettirdiler 

ammar üzgün 
ammar şaşkındı
dünya, başına yıkılacakmış gibi heyecan ve korku içinde 
resul-i kibriyanın huzurunda dikilmiş duruyordu
müşriklerin işkence ve eziyetlerinden kurtulmuştu
fakat başka bir tehlike ile karşı karşıya kalmıştı

resul-i ekrem…
müşriklerin dediklerini söylerken, kalbini nasıl buldun
ammar'ın içinden kopup gelen cevabı şu oldu
kalbimi iman ferahlığı ve rahatlığında 
dinime bağlılığımı da demirden daha sağlam buldum

resul-i ekrem efendimiz,
sana vebal yok, ey ammar
ammar'ın hem gönlünü, 
hem yüzünü ferah ve sürura gark etti

bu hadise üzerine 
yüce Allah şu mealdeki ayetini inzal buyurdu

kalbi imanla dolu olduğu halde 
inkara zorlananlar müstesna 
kim iman ettikten sonra 
tekrar kafir olur 
ve gönül rızasıyla küfrü kabul ederse
öylelerinin üzerine Allah'tan bir gazap vardır
onların hakkı pek büyük bir azaptır


redfer

( Ateşin De Sınavıdır Bu başlıklı yazı redfer tarafından 31.10.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu