Mazi denen torbadan bir demet çekip aldım
Götürdü beni gençlik denilen zamanıma
Gözlerimi yumunca bir an hayale daldım

Anılarım damladı sessizce lisanıma.
Şen ,şakrak doldururken genç beyinlere ilim
Nerden bilirdik hayat olacakdı bize flim.

Altı fen sınıfımızda kimler yoktu ki kimler
Herbiri birbirinden değerli arkadaşlar
Neler çekti kimbilir bahçede yeşil çimler
Solup giden yapraklar ufalanan o taşlar.
Her ağacın dibinde ayrı bir hatıra var
Tam kırbeş sene sonra gözlerim onu arar.


Bir Mahmudumuz vardı elde avuçta durmaz
Yüzlerinde gülücük dilinde sığ bir ıslık
Çileye göğüs gerer dostu arkadan vurmaz
Hep beraber gülerdik gözde yaş ılık ılık.
Zamana inat sanki atmışlık delikanlı
Gençliğindeki gibi yine canlı mı canlı.


Ya, Ali... İnce boyu benzer idi fidana
Gözlerinden fışkırır muzipliğin eseri
O gencecik bedeni yenik düşmüş zamana
"Kalbim diyor tekliyor" uçmuş gözlerin feri
Tek değişmeyen aynı dil. aynıgüçlü lisan
Bir görüşde tanıyor görmese bile insan. 


Onbir sene yanyana iki dostla yürüdük
Remzi ile Şadi'yi anlatmadan geçemem
Şadi'nin dehasına aklımızı bürüdük
İlim midir hayal mi birbirinden seçemem.
Durdurun şu ışığı Şadi deney yapıyor
Remzi öğretmen ama ondan ilham kapıyor!


Neler olmuş doktora saçlar yenik yıllara
Yeni açmış gül gibi ta uzakdan kokardı
Her bir teli bırakmış sanki kavruk dallara
Oysa o sarı saçlar ne gönüller yakardı.
Her gönülü kucaklar vefasına sınır yok
Üzülme be doktorum o saçdan bende de yok.


Durmuş,Cemal, Tacettin... Herbiri ayrı cevher
Anlatsam saatlarca,saatlar benden bıkar
Sesleniyor İbrahim "hey! bana da bir yer ver"
Yazmasam eğer onu canıma otu tıkar.
Hayat denilen çarka kapılmış da her biri
Kimi bitip tükenmiş kimisi hala diri.


Adem ile Recai... Efendilik simgesi
Beyfendi mi beyfendi. Hatır, gönül yıkmazlar
Harfler önde giderken gölgeden korkar sesi
Bugün hala aynılar o çizgiden çıkmazlar.
Necatiyi görmüşüm, Yasemiden eser yok
Unutmayız biz bizi değse gönlümüze ok.


Selahattin Yıldırım kırk meslekte çalıştı
Kırk kazıklı yokluğu söktü söktü çıkardı
Artık o bile şimdi zenginliğe alıştı
Yemeyince köfteyi yüzümüze bakardı.
Hayat oldu bizlere derince bir kuyu
İçmeye çalıştıkça geri gitti hep suyu.


"Bacı" dedik seslendik Adile'yle, Nevin'e
Perihan, Fatma,Ayfer...Sınıfda diğerleri
Eğer sorar iseniz benim gibi miskine
Dürüstlükte geçmişler nice güçlü erleri.
Zaman akıp giderken bizler de ebede yolcu
Yaşlar erdi kemale ne der bilmem yorumcu?


Nuri Baş

( 6 Fen Sınıfımız Yıl 1974 başlıklı yazı Nuri Baş tarafından 3.11.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu