Ha  Ha  Ha  Hi Hi  Hi

Fena halde canım sıkılıyordu ve yapacak hiç bir işim yoktu televizyon seyretmekten başka. Başladım kanallar arasında dolanmaya.
Bir Kanalda Müge Anlı, Bir başka kanalda Esra Erol, bir diğer kanalda Didem Aslan kaybolan birini arıyor ya da şüpheli bir şekilde ölmüş olan birinin katiline ulaşmaya çalışıyordu veyahut da evden kaçıp bir başka erkeğin koynuna girdikten sonra ondan bir de çocuk yapan karısının eve dönmesi için salya sümük ağlayan zavallı bir gavatın acılarını dindirmek için çırpınıyordu. Başka kanallarda ise Zahide Yetiş yetişiyordu kayıp bir vatandaşı bulmak için. İlkay Buharalı ise Van Gölü kıyısında cesedi bulunan Rojin'in terliklerinin niçin göl kıyısında bulunamadığına takmıştı kafayı.
Düşünebiliyor musunuz? Bu ülkenin sanki polisi jandarması, savcısı, hakimi yokmuş gibi tam beş ayrı kanalda beş ayrı program kayıp insan arıyor. Öldürülmüş insanların katilini arıyor. Kocasını terk eden kadınları arıyor. İşin daha da acısı bu programlar reyting rekorları kırıyor.
''Seyretmem bu rezil programları.'' dedim ve başladım zaplamaya.
O da ne? Yahu millet işi gücü bırakmış yemek yapıyor. Fatih Ürek, millete yemek yaptırıyor, Zuhal Topal millete yemek yaptırıyor, Falanca şef, filanca şef ve özellikle de Master Şef derken bir sürü kanalda bir sürü yemek programı... Türkiye'de bin aileden en fazla birinin mutfağına giren ıstakozun, ahtapotun nasıl pişirildiğini öğreniyoruz.
Yok yok böyle olmayacaktı. Etrafımız ateş çemberi iken böyle programlar yerine şöyle aklı başında uzmanların katıldığı ve etrafımızdaki savaşın nasıl büyük bir tehlike olduğu ile ilgili ciddi (!) yorumların yapıldığı bir program seyretmeliydim ki öyle yaptım.
Fıstık gibi bir sarışın hatunun moderatörlüğünü yaptığı ve '' ne olacak bu dünyanın hali?'' sorusuna cevap arandığı bir program buldum. Hah işte tam bana göre program.
Program tam benlik de bir acayiplik var.
Nasıl bir acayiplik mi? Hemen izah edeyim.
FISTIK- On üç ayda 50.000'e yakın insan katletmiş Netenyahu. Sizce neden yahu? Ha ha ha hi hi hi
I. UZMAN- Neden olacak. Maksat şerefsizlik ha ha ha hi hi hii
II. UZMAN- Arkasında ABD olmasa ben görürdüm onun pembe poposunu Ha ha ha hi hi hii
FISTIK- Sahi pembe mi? Ha haa haa hi hi hiii
II. UZMAN- Ben görmedim ama öyle diyorlar. Ha ha haa hi hi hii
III. UZMAN- Pembe ya da değil, adam o yumurta kadar poposuyla dünyayı parmağında oynatıyor. Ho ho hooo.
FISTIK-Abi o nasıl bir gülme öyle? Sen de bizim gibi ha ha ha hi hi hi diye gülsene.
III. UZMAN- Öyle gülünce bademciklerim acıyor.
FISTIK- Bademcik deyince aklıma geldi. Çayın yanına badem isteyen var mı? Ha haa hi hi hiii.
I. UZMAN- Badem deyince benim de aklıma çocukluğum geldi. Komşumuz Haşim Amcanın bahçesinden badem çalardık. Ha haa hi hi hiii
II. UZMAN- Biz de misket oynardık çocukken. Ha ha ha. Hi hi hiii
III. UZMAN- İsrail, gerek Filistin'de, gerek Lübnan'da misket bombası kullanıyormuş: Bu bombalar da betonu bile yakıyormuş. Ho ho hooo.
FISTIK- Peki sizce Putin Rusya'ya saldırır mı? ha ha ha hi hi hii
I. UZMAN- Adam Rusya Devlet başkanı. Rusya'ya niçin saldırsın ki? Ha ha ha hi hi hi.
II. UZMAN- Çayın buz gibi oldu üstad. Bir yudum bile içmedin henüz. Ha haa haa hi hi hiii
III. UZMAN- Yılbaşında sahne alacaklar içinde en yüksek ücret 80 Yaşındaki Ajda Pekkan'a verilecekmiş. Ho ho hooo
FISTIK- Ajda Pekkan ne alaka? Biz burada Dünya Savaşı ile ilgili Program yapıyoruz ha ha haa hi hi hiii
III. UZMAN- Savaşta hangi ülkeler hangi füzeleri kullanacak diye bakıyordum internetten. Ajda Pekkan aklıma geldi. Kadın 80 Yaşında ama füzeleri hala taş gibi Ho ho hooo
FISTIK- O kadar estetik ameliyatı ben yaptırsam benim füzelerim de taş gibi olur ha haa hi hi hiii
I. UZMAN- Senin füzelerin zaten taş gibi. Ha ha haa hi hi hiii
II. UZMAN- I. Uzmana aynen katılıyorum. Senin füzelerin maşallah taş gibi. S-400'ler halt etmiş. Ha ha haa hi hi hiii
III. UZMAN- Ben demiştim bu füzeler başımıza bela olacak diye Ho ho hooo
FISTIK- Benim füzeler mi? Ayol kime ne zararı oldu? Ha haa ha hi hi hiii
III. UZMAN- Yok yahu İran'ın füzeleri Ho ho hoo.
FISTIK- İran'ın füzeleri dedin de... Ahu Dariai adlı kıza helal olsun. İran'da kadınların zorla örtünmesini protesto için nasıl da çırılçıplak soyundu ama? Ha ha hi hi hiii
I. UZMAN- İran'ı boşverin de Ukrayna'ya bakalım. Ha ha ha hi hi hiii
II. UZMAN- Nesine bakalım üstad? Viladimir Viladomor'a karşı ha haaa hi hi hi
FISTIK- Aynen... Kramer Kramer'e karşı gibi. O filmi seyreden olmuş muydu? Ha ha ha hi hi hiii.
I. UZMAN- Kramer dedin de... Çayın yanında biraz kraker olsaydı keşke. Midem kazınmaya başladı. Ha ha ha hi hi hiii.
FISTIK- Kraker senin köpeğin olsun abi. Ne demek. Reklamlara gidelim hemen getirtiyorum ha ha haa hi hi hiii.
Evet, biraz abarttığımın farkındayım ama Allah sizi inandırsın daha dün seyrettiğim ( daha doğrusu midem bulandığı için seyredemediğim ) güya ciddi bir programda yaşananlar bundan farksız değildi. Bir taraftan ekrana yerle bir edilen Filistin, Lübnan toprakları, ölen bebekler, aç insanlar, vurulan hastane, okul ve ibadethanelerin görüntüleri gelirken öte yanda bizim uzmanlar ve program sunucusu her cümlelerinin peşinden basıyorlardı kahkahayı ''ha haa haa hi hi hii'' diye. Onlara komik gelen şey neydi, neyin geyik muhabbetini yapıyorlardı hâlâ merak içindeyim.
( Ha Ha Ha Hi Hi Hi başlıklı yazı Sami Biber tarafından 28.11.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu