I
Çocuksu bir heyecan bırakmıştı göğsümde
İşte bunun içindir ki Silviya*
Seni seyretmek için geliyorum sahillere
Bilmiyorum en gizemli hangimiz
Duyurmadan böylesine uzağa
Kovuldum sanki bütün zevklerden
Hasret kaldım o karlı ve sisli dağlara
Bu yüzden seninleyim belki bir yanımla
Renklerin tuzağına
Gölgeler hançer gibi deldi de içimi
Anlatamadım hüznümü en güvendiğim dosta
Bunun için yapıyorum sahillerde resmini
Sensin artık benim için en vefalı sevgili
Yağmalanır bu gönlüm yanar fırtınalarda
Kederli bir bekleyiş sarar her tarafımı
Kaçarım dağların sakin manzarasına
Binlerce Titanik’le açılsam sana doğru
Bir buz dağıyla gömersin karanlığa yolumu
En iyisi bir adaya at beni tayfunlarla
Biraz yalnız kalayım sevda enkazlarıyla
Her güzel ihanete uğrarmış
Her yiğit yenilirmiş sonuna
Dert yükü bir trenin vagonuyum şimdi ben
Işığımı süzüyorum fırtınalı geceden
Bin bir başlı ejderhalar kesiyor yolumu
Yine de umutsuz değilim sevgiden
Ne de mum yaksın yaşlı kadınlar gölgende
Hasretimi tut ilk çağlardan
Süt ver yeni doğan bebelere
Ecelle pazarlık olur mu Silviya
Düştüğümü bil de gurbete söyleme
Bir gökdelen saplanır bağrına
Tutulur soluğu merkezinde dünyanın
Her kötülük sonunda yenilmeye mahkûmdur
Ne faydası olur ruhlara bombanın
Bilgiyle beslense insanlığın
Gezer miydi damarında zalimlik Silviya
*İstanbul ‘un Silivri ilçesinin Bizans dönemindeki adı.