Gül Eyledi


Peygamberimiz H.Muhammad Mustafa (s.a.v)in hatırasına ithafen 
Hayat hikayesinin 88.bölümü

kimse onun gibi değil
onun hatırına sevilir oğul ve kızlarımız
 sonsuzluk vaat eden onun haberiydi
evladı göz aydınlığı eyleyen onun müjdesi
evladı anaya sevdiren de 
evlada babayı sevdiren de onun muhabbeti

ne dengi var
ne de benzeri
müjdelerin aslı 
merhametlerin mayası
tesellilerin anası
hüzünlerin çaresi o idi

yıldızların dağılabileceğini
dağların yerlerinden oynayabileceğini o hatırlattı
güneşin yörüngesinde hep itaat içre 
akıp gittiğini o söyledi
varlığı okudu

taşların da emre karşı yumuşak olduğunu 
ateşin de emirle yandığını 
itaatle tutuştuğunu haber verdi
dağın da kul olduğunu 
denizin de itaat ettiğini o söyledi

varlığın secdesini 
görünür kıldı gözümüze ve gönlümüze
teslimiyetin gölgesinde 
söndürdü göğüslerimizde 
yanıp duran hırs alevlerini
secdenin gölüne 
gül eyledi alnımızı

sonsuz ve sessiz çayırlara eriştirdi 
kanayan çıplak ayaklarımızı
sana, yalnız sana ibadet ederiz… diye 
öğrettiğinden beri
hücre hücre eğilişlerimizi 
izzetli bir kulluğa çevirdi

Rahman’ın sofrasına çağırdı bizi
senden, yalnız senden yardım isteriz…diye 
bildirdiğinden beri 
gece gündüz muhtaçlıklarımızı 
şerefli bir yakarışa çevirdi
Rahim’in dergahında ağırladı bizi

secdelerimizi en gölgesiz 
en dolaysız 
en lekesiz
en şüphesiz yakınlığımız eyledi
mescid eyledi
yeryüzünü 

ey… ümmü seleme 
oradaki dostları mı andın ki birden
gözbebeğin kanlandı
gözyaşın aktı kırmızı kırmızı
yoksa bir yel mi esti 
yoksa dağın üstünde, kapkaranlık gecede
şimşek mi çaktı
gözlerine ne oldu ki
coşan ırmak olmuş

ya kalbine ne dersin
yetiş huzur dedikçe artar acısı gamı
aşk gizli kalır mı kimseden
gönül yanıp dururken
gözden akarken çeşme gibi gözyaşı
hasret olmasaydı 
döker miydin gözyaşını böyle taze taze 

gözün uykudan kaçar mıydı
andığında cananını
başkası inkar etse ne çıkar 
gerçek şahitler var
yaşa batık gözler
sararmış yüz
zayıf ten ve göz çukurları
bir evlada hasretten değil de 
nedendi peki

ey… ümmü seleme 
yanağında kırmızı gül izi
dicle  fırat yatağı gibi
hayali gelip birden uyandırır
özlemin  gelir gamlarla
ahın  sebebini bir bilsen 
gönül yanık 
gizlenir gibi değil ki bu sır
bir derde bin dert katan sır

nasıl inkar edilebilir oysa 
ağaran saçın beyazlığı
hasrete batık yürek öğüt mü dinler
kendi karanlığına gömülmüş ak saç 
nasıl ışıtır karanlığı

tahassür sessiz, 
ihtişamsız apak çıkagelir
karşılayan bile olmaz
bilseydin ki
siyaha boyadığın gecelerin ardına 
saklardın kendini
saklardın tüm sırrını

ekinler kurudu
uzak hatıralarının kucağına sancıları sızdı
kaderin keder olup titrek hayaller üzerine düştü
baharların tutuştuğu vakitte  
söz kesildi, dil bağlandı
şimdi ölgün matemler hüzzam çalıyor

ey… ümmü seleme 
şimdi sürmeden gözler 
ağızdan sözler çalınmakta
çok bilmiş şairlerin dizeleri mil çekiyor gözlere
bir ayağı seksek oynayan çocukların 
diğer ayağından kan sızıyor toprağa

kapı önlerinde dizi dizi avcılar bekliyor 
güvercinleri vurmak için
biçim biçim lodoslar ağlıyor sahillerde 
solgun  renkler düşüyor 
bir bir yere

evvel baharlara sarı yapraklar dökülüyor 
kaybedilen renkleri 
aramak bulmak kalıyor artık
yedi kat yerin altında da olsa 
yitirilenleri  aramak

yetimhanenin  avlusunda bir kara çelenk
taziyeler mihrapta kabul ediliyor
ağla ki 
ey… ümmü seleme 
iki gözün iki çeşme
bugün sevgiyi uğurladık
haberin var mı 

*
ümmü seleme (r.anha)’nin asıl adı 
hind bt. ebi ümeyye’dir
ümmü seleme (r.anha) künyesini ise 
seleme adındaki ilk çocuğundan dolayı almıştır
babasının ismi huzeyfe olup 
kureyş’in mahzumoğulları boyuna mensuptur

annesi ise ‘atike bt amir el-kenani’dir
ümmü seleme (r.anha)’nin soyu yedi kuşak sonra 
hz. peygamber’in soyu ile birleşir
mahzumoğulları’nın mekke yönetimindeki etkisi sebebiyle 
ümmü seleme (r.anha)’nin zengin, asil, itibarlı
mevki sahibi ve kültürlü bir ailede yetişti

arap toplumunda insanlar 
kendi sosyal seviyelerine denk biriyle 
evlilik yapardı
ümmü seleme (r.anha), 
aynı kabileden abdullah b. abdilesed (ra) ile 
ilk evliliğini yapmış
bu evlilikten seleme, ömer, dürre , zeynep isimli 
çocuklar dünyaya gelmişti

hem ümmü seleme (r.anha) hem de kocası
ilk müslümanlar arasında yer almışlardı
hz. peygamber (sav) açıktan davete başladıktan sonra 
mekkeli müşrikler müslümanlardan 
fakir, kimsesiz, güçsüz, himayesiz ve köle olanlara 
şiddet, baskı ve işkence uygulamaya başladılar

mekkeliler, kendi kabilelerinden 
müslüman olanlara karşı da 
zulüm ve işkenceden geri durmuyorlardı
hz. peygamber (sav), 
şiddet ve zulümle karşılaşan ashabının 
habeşistan’a hicret etmelerine izin verince
bilhassa dayanılmaz baskıya maruz kalanlar 
mekke’den göç etmeye başladılar

bi’set’in  5.senesinde 
habeşistan’a ilk hicret eden 
11 erkek, 4 kadın arasında 
mahzumoğullarından ümmü seleme (r.anha) ile eşi 
ebu seleme (ra) de bulunuyordu

habeşistan’a hicret eden müslümanlara 
mekkelilerin müslüman olduğu haberi ulaşınca 
tekrar mekke’ye döndüler
mekke’nin yakınına gelip 
kabilelerinin islam’a girdikleri duyumumun 
gerçek olmadığını öğrenince 
kimi gizlice, kimisi de bir korunma altında 
mekke’ye girdi

ebu seleme (ra) ve ümmü seleme (r.anha) 
hz. peygamber’in amcası ebu talib’in himayesinde 
mekke’ye dahil olma imkanı buldular
bi’set’in 7. yılının muharrem ayında 
mekkeli müşrikler, müslümanlara 
boykot uygulamaya başladıklarında 
müslümanlardan 83 erkek, 
18 kadından oluşan bir grup 
ikinci kez habeşistan’a hicrete karar verdiler

habeşistan’a ikinci defa göç eden 
grubun içinde de ümmü aeleme (r.anha) 
kocası ebu seleme (ra) vardı
ümmü seleme (r.anha) ve eşi  
boykot kalktıktan sonra mekke’ye geri geldiler

ebu seleme (r.anha) ikinci akabe biatı’ndan 
bir yıl kadar önce medine'ye hicret için 
Allah elçisinden izin aldı
bu arzusunu gerçekleştirmek gayesiyle 
gerekli hazırlıklara başladı
eşi ümmü seleme (r.anha) ve çocukları için 
bir deve hazırladı

yol hazırlıklarını tamamladıktan sonra 
oğulları seleme anasının kucağında olarak yola çıktılar
fakat ümmü seleme (r.anha)'nin kabilesi 
akrabalarından bazı kimseler yolu keserek 
onların medine'ye hicret etmelerine mani oldular

ebu seleme (ra)'nin gidebileceğini 
fakat çocukla annesinin bırakılmayacağını söylediler
uzun münakaşa ve mücadeleden sonra kabilesi 
ümmü seleme (ra)'yi kocasından ayırdılar
çocuğu da kendi yanlarına aldılar

ümmü seleme (r.anha) anlatır
kocam ebu seleme, medine'ye gitti
beni kocamdan ve oğlumdan ayırdılar
bir yıla yakın bir süre her sabah 
safa tepesi’nde ebtah denilen yere çıkıp 
kabe'ye doğru dönerek akrabamı lanetliyordum
orada akşama yakın bir zamana kadar oturur 
hem onları lanetler
hem de gözyaşı dökerdim

bir gün, ailem olan muğireoğullarından biri 
yanıma geldi
halimi görünce bana acıdı
gidip muğireoğullarına 
şu zavallı kadını kocasından ve oğlundan ayırdınız
niçin onu hala serbest bırakmıyorsunuz dedi

bunun üzerine muğireoğulları bana 
istiyorsan kocanın yanına git dediler
abdulesedoğulları yanında bulunan 
oğlum seleme'yi de bana geri verdiler

ümmü seleme (r.anha), 
medine'ye gelip yerleştikten sonra 
kocası ile mutlu bir hayat yaşadı 
burada çocuklarının terbiyesi ile meşgul olmaya 
onları yetiştirmeye devam etti

ümmü seleme (r.anha)'nin kocası ebu seleme (ra)
hz. peygamber ile bedir ve uhud savaşlarına katıldı
uhud savaşında müşriklerden birinin attığı bir okla 
kolundan yaralandı
bir ay tedavi gördükten sonra 
yaranın üzeri kapanıp iyileştiği zannedildi

beni esed kabilesinden hüveylidoğullarının 
medine'ye hücum etmek üzere oldukları haberi yayıldı
hz. peygamber, ebu seleme (ra)'yi çağırarak 
muhacir ve ensar'dan meydana gelen 
150 kişilik bir kuvvete komutan tayin edip gönderdi

ebu seleme (ra), hz. peygamber (sav)'in kendisine 
emrettiği şekilde harekete geçti
onun komutasındaki birlik feyd bölgesindeki 
katan suyuna kadar vardı 
büyük bir çarpışma olmamakla beraber seriye
büyük bir ganimetle muzaffer bir şekilde 
medine'ye döndü

bu harekat esnasında 
ebu seleme (ra)'nin iyileşmiş gibi görünen yarası 
tekrar açılmaya başladı
büyük bir kan kaybına uğradı

ölmek üzere iken 
rasulullah (sav) kendisini ziyaret etmiş 
ona hayır duada bulunmuştu
bu esnada da o, ruhunu teslim etti
hicret’in dördüncü yılında vefat eden 
bu sahabenin ölümüne çok üzüldü
cenaze namazını bizzat kendisi kıldırdı

bu gelişmelerin ardından,
hz. peygamber (sav) elçi göndermek suretiyle 
kendisiyle evlenmek istediğini bildirdi
ümmü seleme (r.anha) gelen şahsa 
kendisinin yaşlı
üstelik çok kıskanç bir kadın olduğunu
çocuklu ve nikahına şahitlik edecek ailesinden 
kimse olmadığı gerekçesiyle 
hz. peygamber (sav)’in teklifine yanaşmadı

bunun üzerine Allah rasulü (sav) 
yaşlı olduğunu söylüyorsun
ben senden daha yaşlıyım
kıskançlıktan bahsediyorsun
Allah'a dua ederim, umulur ki 
Allah onu senden giderir
çoluk çocuğunun bakımı ise 
Allah ve rasulüne aittir

burada bulunan ve bulunmayan dostlarının 
bu evliliğe karşı çıkacaklarını da zannetmiyorum dedi 
bunun üzerine ümmü seleme (r.anha)
hicret’in dördüncü yılının şevval ayında 
hz. peygamber (sav)'le nikahlandı
ümmü seleme (r.anha) 
hz. peygamber (sav) ile yaklaşık 
7 yıl kadar evli kalmış,
ondan çocuk sahibi olmamıştı

hz. peygamber bir sefere çıkacağı zaman 
adeti üzerine hanımlarından iki veya üç tanesini 
yanına alırdı
mekke temsilcileriyle 
hudeybiye barış antlaşması imzalandı
hudeybiye antlaşması’nın maddelerinin bir kısmı 
müslümanların aleyhine görünüyordu

bu şartlar karşısında neredeyse bütün ashap
hayal kırıklığı içindeydi
hz. peygamber, yanındakilere 
kalkın tıraş olun, kurbanlarınızı kesin 
talimatını verdi

ancak ashabdan hiçbiri bu emre icabet etmedi 
onların üç defa tekrar edilmesine rağmen 
emre kayıtsız kalmaları
hz. peygamber’i son derece üzmüştü

bu tavra çok şaşırdı, çaresiz bir şekilde 
hanımı ümmü seleme (r.anha)’nin çadırına girdi 
ümmü seleme (r.anha) onun bu tavrından
yüzündeki ifadeden
olağanüstü bir şeyler olduğunu fark ederek 
meseleyi sordu

hz. peygamber hadiseyi kendisine aktardı
bunun üzerine ümmü seleme (r.anha)
ey Allah’ın elçisi
emretmek yerine yapmanız 
bu sıkıntıdan daha iyidir 
siz çıkın, onlarla konuşmadan işinizi yapın 
saçınızı tıraş edin ve kurbanınızı kesin
onlar size uyacaklardır
tavsiyesinde bulundu

hz. peygamber bunun üzerine kalktı
çadırdan dışarı çıktı
medine’den getirmiş olduğu kurbanları kesti 
bunu gören sahabeler 
onun bulunduğu tarafa doğru yönelerek 
kurbanlarını kesmeye başladılar

bu şekilde ümmü seleme (r.anha) 
tıpkı ilk vahiy geldiğinde sıkıntı içerisinde gelen 
hz. peygamber’e sahip çıkıp sakinleştiren
teselli eden hatice bt. huveylid (r.anha) gibi 
onu rahatlatmış 
büyük bir sıkıntıdan kurtulmasına vesile olmuştur

ümmü seleme (r.anha) 
rasul-i ekrem (sav)’in vefatından sonra 
hiçbir idari ve siyasi faaliyete karışmayıp 
toplum içindeki saygın ve üstün konumunu 
hayatının sonuna kadar muhafaza etmiştir

üstelik toplumda huzurun bozulduğu 
kargaşanın hakim olduğu 
osman b. affan (ra)’ın hilafetinin ikinci döneminde 
halifeye nasihatte bulunmuştur 
onun şehit edilmesi 
akabinde katillerinin cezalandırılması için 
halife ali b. ebi talib (ra)’e karşı 
harekete geçen aişe (r.anha)’yi 
bu davranışından vazgeçirmeye çalışmıştır

halifeliği üstlenmesinden sonra camilerde 
ali b. ebi talib (ra)’e dil uzatıldığı haberini alınca 
sorumlu kabul ettiği muaviye’ye 
yaptığının yanlış olduğu konusunda 
ikazda bulunmuştur

ümmü seleme (r.anha) 84 yaşında iken 
medine’de vefat etti 
baki mezarlığına defnedildi
o, hz. peygamber’in en son vefat eden hanımıdır

ümmü seleme, kendisine 
yolcu azığı denecek kadar cömert
her ayın ilk haftasında üç gün oruç tutacak kadar 
kulluktan haz duyan bir kuldu
378 hadisle, hadis rivayetinde 
hz. ayşe'den sonra 
ilk sırayı alacak kadar zekiydi

cebrail (a.s.)'i ashab'tan dıhye şeklinde görecek
hz. peygamber'in bir ceylanla konuşmasına 
şahit olacak kadar ferasetli
hz. hüseyin'in kerbela'da şehit düşüşü
rüyasında efendimiz tarafından kendisine 
bildirilecek kadar kalp gözü açıktı

islami dönemde de ümmü seleme (r.anha) 
fakih kabul edilen 
fetva veren kadınlardan birisiydi
onun hz. peygamber (sav)’e 
sorduğu sorular neticesinde 
al-i imrân 195, nisa 32, ahzab 35 ayetlerinin 
nazil olduğu rivayet edilir

kendisinden 157 kişi 
hadis rivayet etmiş olup 
bunlardan 126’sı erkek 31’i kadın ravidir
bu hadisler daha ziyade 
ibadet, edep ve ahkamla ilgiliydi

aşıktı efendimize 
onun sözlerine aşıktı
ondan bir hadis duymak
ondan bir hadis aktarmak 
hayatın bütün meşgalelerinden önemliydi

redfer

( Gül Eyledi başlıklı yazı redfer tarafından 29.01.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu