Düş takvimi gecenin ferinde asılı
sair mısra
Bir yetim midir addedilen o yitim
yüklü v/eda?
Donanımlı bir yürek bir kelam
Düzayak sözcüklerden alabildiğine
ırak
Diz altı etek kanayan dizelerin
sönmeyen ferine tutsak
Ağdalı yürek ağırdan aldığı kadar sevgiyi
Azadesi sözcüklerin yağan rahmeti
Şiir belleyen hacizli bir salkım
Saçağın ütüsüz yalnızlığı…
Halis munis bir renktim önce:
Sözcüklerin ırkında terk
edilmişliğim…
Nazenin bir kıvanç ile de dolu iken
içim:
İçilmiş bir şiirin ayak sesi
tıknefesi
Hasretin de idamesi
Düş perimle hemhal
İmgelerin saygıyla düğmelerini
iliklediği
İmha edemediğim bir mayın tarlası
saklı içimdeki
Lahzanın kırgın çitleri
Çivit mavisi gözlerinde annemin
Ve yazarak sevgiyi
Resmettiğimin ertesi
Yine mi yine mi yolum düştü size?
Hizmette kusur etmeyen bir neferim
mademki
Kuruyan dudaklarıma sürdüğüm kadar
imgeleri
Sırıtan bir yalnızlığın sırrı
Ser dolu ruhun tılsımı
Tevafuk eseridir hem yazdığım her
şiir her yazı
İhbar ediyorum yeniden
Düşe kalka ilerlediğim o minvalde
Tek tüfek sessizliğim
Müptelası sevginin
İtildiğimin ertesi
Susuverdi kalemim.
Her sus payı söylemde sizi andım
Yetmedi b/ağrıma b/astım
Askıntı olan ilhamla ise başım dertte
Durduk yere de ziyan etmişken
hayatımı
Haydan gelen duygular kusurlu
addedilen
Huya giden huysuz sevdam misal
Harcıâlem sözcükler ve cihan…
Hem mensurdum dün
Muadili olsam ne ki hüznün?
Müridi yerin göğün
Kulluğuma binaen
Kölesi olmadan cihanın
Ve işte o kruvaze ceketim
Üşümüş şiirlerimin üstünü örttüğüm
Bazen çengisi yalnızlığın
Bazen çalgısı gök kubbenin
Surelerin sarmalında
O kayıp servetin varisi
Künyem ve kulvarım ve de tek kusurum:
Elbette sizi sadece sizi
Çok sevmekti.