Bu kente bir daha gel sevgilim,
gel ki baharlar gelsin,
gel ki senin gidişinle kuruyan çiçeklerim
yeniden soluk alsın.
Senin gidişinle susmuş bir yüreğim var benim,
senin yokluğunda sessizliğe gömülen
koca bir şehir var.
Bu kente bir daha gel sevgilim,
gel ki sokaklar adını fısıldasın,
gel ki rüzgâr saçlarının kokusunu taşısın her köşe başında.
Senin gidişinle sustu şarkılarım,
senin gidişinle dindi yağmurlarım.
Bir boşluk büyüttüm içimde;
adı sensizlik, sesi sessizlik...
Bu kente bir daha gel sevgilim,
gel ki yıldızlar gözlerinde uyansın,
gel ki zaman bile dursun ellerinin sıcaklığında.
Senin yokluğunda soldu bütün umutlarım,
en sıcak yazlarda bile üşüdü ellerim.
Bir hayal kaldı geriye;
adı sen, kokusu özlem...
Bu kente bir daha gel sevgilim,
gel ki boynumdan düşsün hasretin yükü,
gel ki ellerim bulsun seni
kaybolmuş dualarımda.
Senin sessizliğinde savruldum rüzgârlara,
her gece bir adım daha attım karanlığa;
adı seni beklemek oldu.
Bu kente bir daha gel sevgilim,
gel ki ıssız sokaklarda yankılansın sesin,
gel ki gözlerinle doğsun sabahlar yeniden.
Senin yokluğunda kaybettim yönümü,
büyüttüm içimde en derin yalnızlığı.
Bir sızı sardı tüm şehrimi;
adı sen, acısı vuslat...
Bu kente bir daha gel sevgilim,
gel ki yarım kalmış cümleler tamamlansın,
gel ki sarılayım bütün eksiklerimle sana.
Çünkü ben,
senin yokluğunda yalnızca susuyorum,
yalnızca sana...
Bu kente bir daha gel sevgilim,
gel ki bu şehir
yeniden nefes alsın.