Başkaları İçin Yaşamak


  Bir filmde geçen replikte söyle deniyordu ‘’ Hayatım gözlerimin önünden bir film şeridi gibi geçti ama içinde ben yoktum ‘’ Başkaları için yaşanan bir ömrün acı bir özeti idi bu. Oysa ki her insanın bir yaşam biçimi vardır. Bu onu özgün kılan, kıymetlendiren yada kıymetsizleştiren bir haldir.

Kimisi bu özgün ve özgür hali ile yaşayarak mutlu olurken, kimisi de toplumla uyum (!) sağlamak adına  kendi olmaktan uzaklaşarak başkaları için yaşar. Kendinde değil başkalarında ömür sürer.

Etrafta o kadar çok başkaları var ki, kimisi hayatının ortasına kadar , kimisi hayatın sonuna kadar bu başkaları için yaşar. Buna sebep, bazen eş, bazen çocuk ,bazen anne baba, öğretmen, patron , bazen de en değer verdikleriniz olur .

Başkaları için yaşamak, asla ki  bencil olmak, başkasının derdi ile dertlenmemek değildir. Elbette ki, ister tanıdık olsun ister olmasın başkalarına  yardım etme ,zor zamanda yanında olma, empati gösterme alkışlanası bir erdemdir. Burada kastedilen hayatındaki bütün motivasyonu ‘’ başkaları üzülmesin ‘’üzerine olan, kendini ihmal edip  hatta yok sayarak, tüm süreçleri buna göre ayarlayanlardır.

Başkaları için  yaşamak öyle bir girdaptır ki,  kişinin mutluluğunu ve özgürlüğünü baltalayan bir yaşam biçimidir, İnsanın kendisi olmasına izin vermeyen, bireysel kimliğini ifade etmekten alıkoyan bir yolculuktur. Kendi yaşama hakkından vazgeçişin diğer adıdır bu.

Aklının , yüreğinin ve inancının gösterdiği yolda değil , başkalarının diktiği okları takip eden çizgide yürümektir. Kendi hayatının yönetmeni olmaktan  ziyade figüranı olmayı tercih etmektir. Ötekilerin onayını almaya odaklanmış, iyi insan olma arayışıdır.

Her zaman ve şartta etrafındakilere faydalı olmayı, onlarla hep mutlu  olmayı yaşam felsefesi haline getirmiş insanların , aşırı fedakarlıklarının gerçek hayattaki karşılığıdır bu. 

Başkaları için yaşamak, hayır diyememenin başka rengi, sınır çizememenin öteki kokusudur .

Başkaları için yaşamak, hayatı ertelemenin diğer yüzüdür. Hep içlerde ukte bırakan hobilerinden, sevdiği mesleği yapmaktan, mutlu olduğu yerde yaşamaktan, bireyse hedeflerinden ve ideallerinden vazgeçişin rengarenk kostümüdür o.

Önceliği başkalarının memnuniyetine veren ve kişiyi giderek yalnızlaştıran bu yaşam şekli hayatı kendiyle çelişerek ve yarım yamalak yaşamaktır. Fedakar olduklarına inanan ve takdir edilmek isteyen insanların kendi acizliklerine buldukları bir bahanedir bu.

İnsanların içinde çileler çektiği en büyük cezaevi, ‘’başkaları hakkımda ne düşünür ?’’ hapishanesidir. Buradakiler, başkaları için yaşayan, zincirlerini ötekilere kaptıran ruhları yara almış hükümlülerdir.

Başkaları için yaşayanlar, kendi benliğini  yitirmiş , özüne yabancılaşmış, özgüveni erozyona uğramış ve daha da kötüsü bunun farkında bile olamayan acınası insanlardır.

Onlar ki, mutluluk nedir bilmez. Yasadıkları kendi  mutluluğu değil, başkalarının mutluluklarının  bir istasyonudur. Onlar, kısacık yaşamlarını ‘’el alem ne der’’ eksenli yaşayarak  zihinlerini ve bedenlerini tüketerek geçirirler.

Yaşamanın girdabına kapılan ve sosyal baskıyla kışkırtılan bu insanlar, hayatı kendilerine zindan eden, kendilerini psikolojik tükenmişliğe iten mutsuzluk abideleridir.

Küçükken ailede beklentinin fazla olması, yanlışlara tahammülsüzlük ve ilgi azlığı başkalarına göre yaşamaya iten zehirli oklardan bazılarıdır.

Onlar mutlu olsun, şunlar iyi olsun, öteki üzülmesin , diğeri kırılmasın diyerek yol alınan bu süreçte, insan arttık kim olduğunu unutup, ‘’ben hayattan ne istiyorum ?’’ sorusunu bile sormaz hale gelir.

Başkaları için yaşayan insan, herkesin her şeyi olmak istercesine çabalayarak kendini tüketir. Duygusal yorgunluğu artıp fiziksel ağrı verene kadar uğraşıp didinir. Bu ağrıları dindirmek için başkalarının yanına gider ama umduğunu bulamayıp hüsrana uğrar. Başkaları için yaşayıp, yalnız olarak ölür.

İnsanı basitleştirip kıymetsizleştiren bu tür  eğreti yaşamlardan kurtulmak için bir adım öne çıkmak  ve  cesurca‘’ bu hayatta ben de varım demek’’ demek gerekir. Kendi ihtiyaçlarını en az başkalarınınki kadar değerli görmek, özgürlüğün anahtarıdır. Unutmayın , elimizde başkaları için yaşanacak bir ‘’joker hayat’’ daha yok !

.

.

.

.

( Başkaları İçin Yaşamak başlıklı yazı AYDIN UZKAN tarafından 5/3/2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu