Sessizliğin Böyle Olduğunu Bilemezdim-2

sessizlik nedir peki
akarsu mu
suyun parmakları yok ki
ayakları da
oysa dili ve ısrarı varmış
taşları yararmış çak çak
dönermiş çarkı
beslediği buğdaylar un olurmuş
yol olurmuş
yol bulurmuş sessizliğe
benim dağlarım sessiz
tenhada başı göğe ağan bağrı
ağaçların kökleri ile yaralı
koklarım
kekiklerini
mor çiçeklere durmuş
fersah fersah bir ferahlık
saçılır
sırtına yuvalar kurulmuş
sabiler yetişmiş sakin kucağına
sessizliğin
anladım ki
ocakta kükreyen alaz
ayazı ısıtan odun kıymetli değilmiş
bir kelimesizim bu köhnede
vesselam
öylesi hafif
öylesi uyumlu
hüner…
sessizlikteymiş meğer
hüner
bir öpücüğün buğusu
usul usul yuvarlanan sahra çalısı
suda yüzen kuş kanadı
okşamak için açılmış elin ayası
çiçek nakışlı mezar taşları
bir ölünün henüz soğumuş iki dudağı
gün ortası dalgınlığı
kundakta ki bebenin göğsüne sinen
sessizlikteymiş meğer
kulağımı bir kayaya dayayıp
sessizce duracağım
ve sonra
en başında yaptığım gibi
iki taş parçasını birbirine çarpıp
tutuşturacağım sessizliği
ve karanlığı
yeniden
redfer
Şiir ve eserin tüm hakları İlyas Kaplan’a aittir
(
Sessizliğin Böyle Olduğunu Bilemezdim-2 başlıklı yazı
redfer tarafından
21.05.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.