Makale / Tarihsel Makaleler

Eklenme Tarihi : 1.06.2025
Okunma Sayısı : 323
Yorum Sayısı : 9
Olur  Mu  Böyle  Olur  Mu Kardeş  Kardeşi  Vurur  Mu-4. Bölüm- Büyük  Taarruz.
OLUR MU BÖYLE OLUR MU KARDEŞ KARDEŞİ VURUR MU-4. BÖLÜM- BÜYÜK TAARRUZ.
İsmet Paşa, 29 Nisan 1959'da yaklaşık bir hafta sürecek bir gezi ve propaganda programı için 30 Nisan 1959'da Uşak'a geldi. Yunan Generali Trikopis'in esir alındığı bu ili seçmesine binaen de bu programa '' Büyük Taarruz '' denildi.
Ancak, İsmet Paşa Uşak'ta taşlandı. Bu taşlanma şair Yusuf Ziya Ortaç tarafından '' İnönü'ye atılan taş DP'nin mezar taşı olacaktır.'' Diye yorumlansa da, Daha sonra Manisa'ya geçen İsmet Paşa burada Uşaktaki olaylarda kendisinin öldürülmek istendiğini söylese de iktidar tarafı tam tersini düşünüyor ve '' İsmet Paşa'yı öldürmek isteyecek kadar gözü dönmüş bir insanın/ insanların ona fındık kadar taş atmayacaklarını söylüyor, yazıyordu. İktidara göre taş CHP tarafından atılmıştı. Bu arada bahsi geçen taşın İsmet Paşa'ya değil Türk filmlerinin kötü adamı ve aynı zamanda gazetecilik yapan Hüseyin Baradan'a atıldığını söyleyenler de vardı. [ Bizim film izleyicileri henüz alışmamışlardı filmlerdeki hayatın gerçek olmadığına o sebeple ileride ( 1971 senesinde ) Erol Taş da taşlanmıştı Adana'da ]
Uşak-Manisa- İzmir... Derken 4 Mayıs 1959'da İstanbul/ Topkapı'ya gelen İsmet Paşa burada da taşa tutuldu. Ancak Rabbimizin bir hikmet-i ilahisi olarak o anda tesadüfen orada bulunan binbaşı Tarık Bayraktar, yine tamamen tesadüfen orada bulunan bir grup askeri harekete geçirerek azgın kalabalığı dağıttı ve İsmet Paşa'nın hayatını kurtardı. Vatandaş İsmet Paşa'yı ellerinde ''Başına taş değil Allah'ın gazabı çarpsaydı.'' yazılı pankartla karşılamıştı Topkapı'da.
Efendim, bu arada Eylül 1959'da Çanakkale- Geyikli'de de ciddi olaylar oldu ama o olaylar İsmet Paşa değil de Fethullah Gülen'i bu ülkenin başına bela eden Kasım Külek'in başına geldiği için detaya girmiyorum.
7 Şubat 1960'da partisinin il Kongresine katılmak için Konya'ya gelen İsmet İnönü Konya'da da taşlandı. Öyle ki polis, saldırganları dağıtmak için kırbaç ve gaz bombası kullandı ve tabii olarak gazeteler ertesi gün polisin CHP'lileri dağıtmak için gaz bombası ve cop kullandığını yazdı.
Nereye gitse orada taşlanan İsmet Paşa, 2 Nisan 1960'da Kayseri'ye gitmeye karar verdi ve dananın kuyruğu da bundan sonra koptu.
Peki İsmet Paşa niçin Kayseri'ye gitmeye karar verdi? Anlatayım..
Kayseri'nin Yeşilhisar İlçesi Belediye Başkanı Mustafa Ünal, 16 Şubat 1960'da aynı ilçenin DP İlçe Başkan Vekili Salih Kürkçü'yü tabanca ile vurarak yaralamıştı. Ancak bu yaralama olayındaki en dikkat çekici husus Mustafa Ünal'ın tetiğe basmadan önce söylediği '' “İnönü’nün dediği an geldi.” sözüydü. [Bu son cümleyi bizzat Atatürk Ansiklopedisindeki ''Kayseri/Yeşilhisar Olayları (25 Mart 1960)'' başlıklı makaleden aldım. İlgilenen olursa linki: https://ataturkansiklopedisi.gov.tr/.../Ye%C5%9Filhisar...
İnönü'nün dediği an neydi? Bunu net olarak söylemek mümkün değildi.
Bu yaralama olayı üzerine yakalanıp sorgulananlar arasında bulunan Mehmet Bozkurt adlı bir şahıs 24 Mart 1960'da serbest bırakılsa da kendisine karakolda işkence yapıldığını söyleyip üstüne üstlük topladığı bir grup insanla DP'lilere saldırınca ilçede işler çığırından çıktı.
Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Başbakan Adnan Menderes'i daha sert tedbirler alması için uyarırken Radyo Gazetesi, olayların bir ihtilal provası olduğunu iddia ediyordu.
Nihayet 29 Mart 1960'da Yeşilhisar olayları ile ilgili yayın yasağı getirildi zira ufacık bir kasabadaki olaylar tüm yurtta sinirleri son derece geriyordu. Her an her şey olabilirdi
İşte bu gergin ortamda İsmet Paşa, biraz da partililerinin gazıyla 2 Nisan 1960'da Kayseri'ye gitme kararı aldı. Ancak aynı anda da Adnan Menderes, Kayseri valisi Ahmet Kınık'a '' Ne yap et, İsmet İnönü'yü Kayseri'ye sokma.''Diye direktif gönderdi.
Vali, '' Toplantı ve Gösteri Yürüyüşlerinin izne tâbi olduğu ve şu andaki gergin ortam sebebiyle böyle bir izni veremeyeceğini belirterek İsmet Paşa'nın bindiği treni Himmet Dede İstasyonunda durdurdu.
İsmet Paşa çok kızmıştı. Sade bir vatandaş olarak Kayseri'ye gitmek istediğini söylese de treni 3.5 saat bekletildi. Ancak kararlıydı Kayseri'ye, oradan da Yeşilhisar'a gitmeye.
Nihayet Kayseri'ye gitmesine izin verildi ama Yeşilhisar'a kesinlikle sokulmayacaktı.
Kayseri'ye gelen İsmet Paşa, ertesi gün Yeşilhisar'a yakın bir yerde durdurulunca trenden indi ve önündeki barikatlara doğru yürüdü. Barikatlarda bekleyen er ve komutanlar selama durdular. İsmet Paşa sordu: ''Ben şimdi yoluma devam etsem beni kim vuracak? Bu emri kim verecek?'' Er ve komutanları ses çıkarmadılar ve İsmet Paşa, barikatları geçti.
Sonra?
Sonra Yeşilhisar'a 25 Kilometrelik bir yol olduğu ve bu kadar yolu yürümeyi göze alamadığı için mi, patlamaya hazır olan bir el bombasının pimini çeken kişi olarak anılmamak için mi, yoksa bir işgüzarın '' Ben İsmet Paşa filan anlamam devletim bana bu adamı durdur emri verdi, gözünün yaşına bakmam vururum'' Düşüncesiyle hareket edip sırtına kurşunu yapıştırmasından mı korktu bilinmez, geri döndü ve 5 Nisan 1960'da yapılacak TBMM toplantısına katılmak üzere Ankara'ya döndü.
Kayseri-Yeşilhisar olayları sonrasında CHP, Demokrat Partinin halkın güven ve sevgisini kaybettiğini, iktidarda kalabilmek için baskı ve zorbalığa baş vurduğunu sık sık dile getirirken DP ise 12 Nisan 1960'da yaptığı parti grubu toplantısında CHP'yi iktidarı ele geçirmek için işi silahlı eylemlere kadar götüren ihtilal komiteleri kurmakla suçladı ve bir daha benzeri olayların yaşanmaması için hükumete çok çok geniş yetkiler veren Tahkikat Komisyonu kurulmasına karar verdi 18 Nisan 1960'da.
Ne olduysa da işte o Tahkikat Komisyonunun kurulmasıyla oldu. Hele de 28 Nisan'da bu komisyona kazandırılan yetkilerle İsmet Paşa'ya 12 celse TBMM'ye katılamama cezası verilince artık yer demirdi gök bakır.
DEVAM EDECEK.
( Olur Mu Böyle Olur Mu Kardeş Kardeşi Vurur Mu-4. Bölüm- Büyük Taarruz. başlıklı yazı Sami Biber tarafından 1.06.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu