"Yaşlanmak mı yaş almak mı?" sorusuna yapay zeka şu şekilde cevap veriyor:
"Yaş almak" dediğimizde, daha nötr ve hatta bazen olumlu bir anlam taşır. İnsan her doğum gününde biraz daha deneyim kazanır, olgunlaşır, hayat defterine bir sayfa daha ekler. Mesela biri "Ben yaş aldıkça hayata bakışım değişti" dediğinde, bu bir olgunluk göstergesidir. Hatta bazıları için yaş almak, kıymetlenen bir şarap gibi değerlidir.
"Yaşlanmak" ise daha çok biyolojik ve fiziksel değişimi, bazen de kaçınılmaz çöküşü çağrıştırır. "Yaşlandım artık, eskisi gibi değilim" der biri mesela. Bu kelimenin içinde biraz hüzün, biraz yorgunluk vardır.
Kısaca:
Hangisini kullanacağınız biraz da hayata bakış açınıza bağlı,kimisi "yaşlanıyorum,yaşlıyım"dememeye özen gösterirken kimisi de " ben yaşlıyım ama ruhum genç"diyerek zamana kafa tutarmışcasına kendini methediyor çünkü yaşlılık bir çok sıkıntıları da beraberinde getirebiliyor,hastalık ve sakatlık gibi. Sevsek de sevmesek de yaşlılık olumsuz bir anlam taşır;yıpranma ve gerilemeyi hatırlatır.
" Babam son beş yılda çok yaşlandı."
"Annem yaşlanınca lezzetli yemek yapamaz oldu."
"Ne hayallerim kaldı ne de umutlarım artık yaşlandım."
" Yaş almak kaçınılmazdır ama yaşlanmak bir seçimdir."diyor, Allah Allah,bunca insan yaşlı olmayı mı seçmiş?Hiç inandırıcı bir yaklaşım gelmedi bu bana...
Tecrübelerime dayanarak tesbitlerde bulunacak olursam:
Kahveyi sade seviyor ya da bıraktıysanız,
Gürültüye tahammülünüz olmayıp odaya her girip çıktığınızda televizyonunuzun sesini iyice kısıyorsanız,
Eğilip kalkarken,otururken ,yatarken "ah,oh" diyorsanız,
Evinizden başka bir yerde mutlu olamıyorsanız,
Yeni çıkan hiçbir şeye ilgi duymuyorsanız,
Yedikleriniz içtikleriniz dokunmaya başladıysa,
Durup dururken "la havle" çekiyorsanız,
Kalabalıktan kaçıp yalnızlığınıza sığınıyorsanız,
Etrafınızda "abi,amca,abla" diyenleriniz çoğaldıysa,
Unutkanlığınız ve dalgınlığınız arttıysa,
Her söyleneni üzerinize alınıp nem kapıyorsanız,hayırlı uğurlu olsun,yaşlanıyorsunuz...