zaman aşımı bir çığlık
üstü örtülü o devasa masa
ve aşkın nidaları
zimmetli olduğu kadar
ruhundan taşan telaşı
ve aşkın marazi varlığı
öznesi özlem,
seyyah mevsimin de sökülmüş rütbesi
ve kan damlar gök kubbeden
aşkın hatırası içilesi bir iksir
sözcüklerin sıra dışı yüklemi
adeta gitmekle bire bir
gidişlerin de yok iken telafisi
ve arsız bir mühür
askıntı hüznün
martaval okuttuğu aylak bir hayal
düş pazarı
düş istikameti şairin
yorgun kalbi yorgun bedeni
esefle kendine batırdığı
çuvaldızı eklerken de
şiirin hikâyesine gömülü bir hazine
misali
yüreğin sürtük imgeleri
hal hatır da sormadan
şaire saplandı mademki bir kere
yüreğe
sayfanın başkaldırdığı soluk bir nida
ve çalınmış iken şairin gülümsemeleri
yaşın izdihamı
yasın arzı
yasa mahiyetinde
kalemin yaz, dediği Rabbinse:
sev
ve işte emsalsiz bir resim bir mizaç
izdivacına talip şair,
görkemli şehrin
hem müridi hem yabancısı
kelamsa adeta bir ekin tarlası
tasasız dertsiz olur mu dâhiden
şairin hayatı
ne fitne ne fücur,
ziyneti aşk zemherisi
dünde asılı
göğün yazılası akıbeti
kaderin alındaki yazısı
yasla izini sürdüğü kadar kalemin
na’şının albenili coşkusu
bir müdavim ki aşk
bir resital ki sevmek
cıngılı coşkunun
ve renklerin alacası
oysaki karanlıktı
şairin gözlerinin deldiği ve özlediği
yine sır gibi saklı içinde
bazen sessiz bazen susuz
aç karnına ruhunun kıyamında
ve işte kader
ve keder
doldurduğu kadar
yüreğini
esen yele sevdalı
akan suya
ve göğün rahmeti
gök gözlü sevdaların mahreminde
bir koşu da gidip yerleşti mi
tahtına,
bahtın kavurucu sıcağı
ilintisiz bir coğrafya da değilken
aşk
inleyen namelerinde sözcüklerin
yüreğini sere serpe serdiği özlemin
ve imkânsız bir aşkın
dert yumağı
çetelesi sondan başa seken
ruhunun ayracı
kalemin duayeni olabilse keşke
aşkla ön görülen bir masalın da
sonlanmaz iken macerası…