"Nasıl yaşarsak nasırlarımız o kadar çabuk iyileşir." derdi büyükannem. 

Haklıydı da! Hayatı karşılayış biçimimiz olayı öğretmekten ziyade olaydaki bizi gösteren bir yapı taşı gibidir. Ve o taşı attığımızda önemli olan kendi ellerimizle atmayı tercih ettiğimiz yerlerdir. Çünkü bilirsiniz; deniz ise seker, çamur ise gömülür, hava ise bize geri döner. Yani durumları karşılayış biçimimiz karşı taraftan bize doğru yönelerek bizi fark ettirir. 

Denize bıraktığınız kendinizden her bir parçaya "Dalgalarla boğuşuyor." da diyebilirsiniz "Dalgalarla benden uzaklaşıyor." da. Çamura attığınız her bir parçaya "Toprak içine aldı." da diyebilirsiniz "Toprak kaldırmıyor." da. Havaya yolladığınız bir parçanın dönüp dolaşıp sizi bulduğunda "Kafama taş düştü." de diyebilirsiniz "Taş gibi kafam varmış." da. 

Bir kayıp yaşadığımızda şükretmek o anlık ipe sapa gelmese bile o an o kaybın içinden geçip şükürlerimizi çoğaltabilmek de elimizde, düzene baş kaldırıp savrulmamız da. 

   İnsanız, acı bizim mayamız. Yaşımız kaç olursa olsun kaçırmamamız gereken yaştayız. 

Ne zamanı, ne duyguları, ne eylemleri... 

Seven sevdiğine sevdiğini söylesin denir ya hani, bence seven sevdiğine sevdiğini söylerken şah damarı kadar yakından başlayıp dillenmeli. Düşünün ki sizi dizayn edene dizine durmak da sizin elinizde dize gelmek de.
 
Büyükannemin ölmeden üç gün önceki son vecizesiydi "Ruhu oturmuş insanların bedenindeki ibareleri anla." Ne haklıymış! Yoksa bir bakışla terlemezmiş avuçlarımız, bir gülüşle ısınmazmış içimiz ve bir selamla olmazmış hoş muhabbetimiz.

Büyükannem yaşasaydı ona şimdiki yaşımla şimdiki aklımla sormak istediğim tek bir soru vardı!;
"İbareleri sandalye kapmaca oynayan bir yığın bedende, kim arar oturmuş ruhları?"

Tuğsel.

( Birtakım Bir Takıma Meseleler başlıklı yazı Tuğsel Karakırık tarafından 1.07.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu