Tek Kutsalım...





İnatçı bir iklim olduğunu bilemedim sevgisizliğin ve suçu hep ama hep dikenlerimde, kendimde aradım…

 

 

 

 

 

Mağdur bir iklimdi tekabül ettiğim ve ikilettiğim özlemlerim:

Hüznün arifesinde

Diktiğim sancağın kıblesinde

Örtüştüğümdü umut

Bir yanım kırık

Bir yanım dik, dimdik

Diklendiğim doğrulardan mikrop kaptığım

Şeytanın irinli nasırlarından

Dökülen nefreti görmezden geldiğime şahit Mevla.

 

Andığım dünüm yok artık

Ar bildiğim yüreğim savruk

Kıtalar aştım aşalı

Yazdığım dizelerde saklı

Maruzatım, mealimse en derinde

Tevazu yüklü göğün tanrısı alıcı kuşlar bir kere

Düştü mü peşime…

 

İnkârda zalim

İsyanı bitimsiz

Revnak gölgelerden kopup gelen dünümse isimsiz

Arz ettiğim

Arşı alaya çıkan yalnızlığın son nefesi

Hala saklı bedenimde

Rabbe yakın bir elem benimki

Salkım saçak mevsimin tembihi

Bir de babamdan yadigâr

Ölümle terbiye edildiğim kadar…

 

Önsezilerim dikiş tutmaz

Öfkem geçkin

Ön sözü günün geceyle bağ kurduğum

Yalnızlığımın seferi tanığı

Bir kuş kadar mıdır canı insanın?

Ya, bitmeyen ihtirası ve doyumsuz nefsi?

 

Ar bildim arz ettim

İlla ki sevgiydi kıblemde saklı:

İman gücümle ayakta

İdamesi ömrün yatıya kaldı madem döngü

Hüznün zamlı tarifesi

Ölümsüzlüğe nazire ettiğim günlerim yok artık

Atık bildikleri sevgi

Oysaki atıldı insanların sözüm ona yüreğinde gizli:

Aşkın ambarı sevginin meali…

Dikiş tutmayan bir araz

Dizlerimin bağı çözülürken

Arz ettiğim aralıksız nice niyaz

 

Bir kıblem bir de kalbim

Bir de kaybolan çocukluğum

Seferi tanığı bilinmezin

Peşindeyim umudun ve rahmetin

Ötelendiğim

Örselendiğim

Arzı endam eden günden nasiplendiğim

Önce Elham sonra efkârım

Nazım değil artık arzım

Nas ve Felak ve işte sancağım

Ruhumda saklı ve dikili

Bir önsezi bir öz veri ne ki ne?

Dilediğim umut ve merhamet

Çözülen dilinde yalnızlığın keramet

Kefil olduğum inancım ve saflığım

Kabul görmek uğruna kat ettiğim

Bu uzun ve dar koridorun kapısı

Tutunduğum tek dal Rabbin vefası ve sevgisi…

 

Dilediğim dillendirdiğim

Katık ettiğim kat çıktığım

Katleden zalime kaybolan ömre

Verilen her hüküm

Rabbim sağdıcım ve neferiyim

Kâh hüzün

Kâh umut

Kâh niyet

İçtimada geçen ömrü sarf ettiğim gel gör ki

Uğruna yollara serildiğim en yüce rahmet

Gelecektir illa ki Dergâhından Rabbin

Dilemması şunca zaman

Direndiğim katıksız hezeyan

Sönmeyen ateşim sağdıcım solumda katlı yasım

Yaş izim

Ve gizim…

 

Gizlendiğim değil saklandığımdan da öte

Sabrımı şükrüme katık ettiğim

Doğması adına umudun yeni günün

Güneşin ışığına sarılı mizacım ve meramım

İlla ki miladım olacak

Yeter ki;

Dinsin efkarın rüzgarı

O’ndan gelecek her şeye razıyım

Riyasız karşılıksız yaşadığım ve yazdığım

Sevdiğim ve inandığım

Külliyesinde Dergâhının kapısı açılsın yeter ki

Ardına kadar

Bandığım her an her şükür tek kutsalım…

 


( Tek Kutsalım... başlıklı yazı GÜLÜM-ŞİİRİN TEK H/ECESİ İKEN AŞK... tarafından 3.07.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu