
“Aşık
ol aşık, aşkı seç ki sen de seçilmiş bir insan olasın.” Mevlana
Mevlânâ’daki
dinî-tasavvufî düşüncenin kaynağı Kur’an ve Sünnet’tir. Mevlana Kur'an-ı
Kerim'i ezbere bilen, Peygamberimizin hadislerinin hafızı olan, kendi döneminin
bütün bilim dallarında en üst dereceye ulaşmış biriydi. O, hem ilahi ilhamlara
açık ruha, hem de çağının bütün ilimlerini kucaklamış beyne sahipti."
Mevlana,
din ilimlerinin yanı sıra; kendi çağının fizik, matematik, tıp, psikoloji,
psikanaliz, astronomi, coğrafya ve felsefe dahil bütün bilimlerde yüksek ilim
seviyesinde bir fikir adamı idi.
Meksikalı
iki arkadaş Nadia Garcia Santisteban ve Paulia Martinez Jimenez Konya'ya gelerek,
burayı çok beğendiklerini ifade etmektedir. Jimenez, Mevlana'nın şiirlerini "Dosta verilecek en güzel hediye"
şeklinde tanımlayarak, bir şiirinde geçen "Altın
madenine altın sunmanın ne anlamı var?" dizesinin derin anlam
içerdiğini anlatmaktadır.
Uganda'dan
gelen Rachael Kısakye de Mevlevilik üzerine araştırmalar yaptığını, Mevlana
Türbesi'ne geldiğinde çok yoğun duygular yaşadığını dile getirmektedir.
Mehmet
Akif, Yahya Kemal, Ahmet Hamdi Tanpınar - ki onun 'Beş Şehir' kitabında
Konya'yı anlatırken Mevlana için yazdıkları çok önemlidir.
Fransa'da
doktorasını yapmış olan Nurettin Topçu, Sezai Karakoç ve daha pek çok büyüğümüz
Hazreti Mevlana hayranıydı.
Mütercim
ve yazar Cemal Aydın, Brezilyalı yazar Paulo Cuelho'nun "Simyacı" adlı romanının konusunu
Mesnevi'den aldığını ifade etmektedir.
Aydın,
"Maalesef kendi kıymetli
büyüklerimizi bilmediğimiz için elin adamının bizden kopya ettiği kitabı
hayranlıkla okuyoruz.” Değerlendirmesini yapmaktadır.
Cervantes, 'Don Kişot' adlı o meşhur eserini;
İnebahtı Deniz Savaşı sonrasında esir düştüğü ve 5 sene boyunca
Cezayir'de Müslümanlar arasında kaldığı ve burada pek çok şey öğrendikten sonra
yazmıştır.
Dante, İtalyanların övüncü olan İlahi
Komedya'sını, Peygamberimizin miraçta neler gördüğünü anlatan, 'Miraçnameler'
veya 'Miraciyeler' denilen eserleri okuyarak kaleme alabilmiştir.
Mevlana’nın
eserleri ABD’de en çok satan kitaplar listesindedir. Amerikalı Mesnevi araştırmacısı Dr.
İbrahim (William) Gamard; 1976’da Mevlevi, 1984’te Müslüman olmuştur. 1999’da
hacca giden Gamard Kaliforniya’da yaşamaktadır.
Mevlana'dan
etkilenerek Müslüman olan ve Amerika Birleşik Devletleri'nden gelip bir süre
önce Konya'ya yerleşen Craig Victor Fenter de Konya'da çok özel günler
yaşadığını, Allah'a duyulan aşkın her şeye sirayet ettiğini hissettiğini dile
getirmektedir.
Dünyaca
ünlü şarkıcı Beyonce, mevlanaya hayranlığından ötürü, kızına Rumi adını
vermiştir.
İngiltere'den
gelen Cihazi Malik, Müslüman olduğunu, ziyaret ettiği Mevlana'nın türbesinde
yoğun manevi duygular yaşadığını, ziyaretinde kalbinin arındığını hissettini
söylemektedir.
Rus klasiklerinin meşhur yazarı Dostoyevski, “Biz Gogol’un platosundan çıktık”
demektedir. Yahya Kemal de bir şiirinde”
Bişnev’le doğan debdebe-i manayız”
der.
“Dinle”
anlamındaki “bişnev” Mesnevi’nin ilk
sözcüğüdür. Yahya Kemal Türk şiirinin Mesnevi’den doğduğunu böylece ifade
etmektedir.
Şeyh
Galip de, “Biz ne aldıysak Mesnevi’den
aldık” demektedir.
Türk-İslam
dünyasının manevi dünyasını Süleyman Çelebi, Hacı Bektaş-ı Veli, Yunus Emre ve
Mevlana gibi hak âşıkları şekillendirmiştir.
Mevlana
eşsiz bir dahi, gerçek İslam alimi ve yüz binlerce beyti doğaçlama
söyleyebilen, İslam'ın güzelliğini şiirle anlatıp gönülleri ısındıran bir Velidir
. Mesnevi 26 bin beyitten oluşmuş, eşi
ve benzeri olmayan muazzam bir eserdir.
Mesnevi
İslam dünyasının eşsiz bir destanıdır. Eserdeki hikâyelerin merkezinde
nasihatler vardır. Her beytinde ilahi aşkın tadı vardır.
Mevlânâ’ya
göre her ne kadar görünüşte ayrılık olsa da varlıkta birlik (vahdet-i vücûd)
esastır. Ona göre ikilikten kurtuluş (gerçek tevhid) kulun kendi varlığından
soyutlanmasıyla gerçekleşir. Mevlânâ’ya göre kul benliğinden sıyrılmakla gerçek
anlamda irade hürriyetine kavuşmaktadır.
Manevi
yolculuk için ilâhî aşk gereklidir. Aklın yetersiz kaldığı alanlardan biri de
aşk ve ahvâlidir. Kur’an’da, “Allah onları sever, onlar da Allah’ı sever”
buyurulmuştur. Dolayısıyla aşkın kaynağı ilâhîdir.
Hazreti
Mevlâna, yaratana gönül veren, bütün dünyadaki yaratıkları yaratandan ötürü
sevmeyi ve bizlere sevgiden söz etmeyi öğreten bir aşk piridir.
Mevlâna
güzeli, doğruyu, iyiyi, aşkı, hakikati arayanlara müjdeler veren sestir.
Zulmette kalanlara teselli sunan sedadır. Ayrılıktan inleyenlere şifa bahşeden
devalı nefestir. İnsana insanı öğretendir.
Mevlâna
büyük bir Hak aşığıdır. Aşkın efendisidir. Aşkta yok olmuştur. Bizzat aşktır.
İnsan düşüncesine yepyeni bir mesaj veren ve İslam düşünürlerinin fikir ve
sistemlerini, inanç akidelerini ruh, akıl ve sevgi üçgeni içinde sunan,
insanlığa ahlak, din, ilim ve akıl yolunda heyecan katarak yeni ufuklar açan
Mevlâna, manevi bir güneştir. Onun insan düşüncesine verdiği en büyük mesaj
Aşk, Sevgi ve Birliktir.
O,
bir veli hüviyetiyle gönülleri coşturmuş, kirden ve ikilikten kurtarmış ve
temizlemiştir. Mevlâna, aziz ve yüce bir üstattır. Tek başına bir sistemdir,
bir hayat ve düzendir. Ahlakı, ilmi, hikmeti, sevgisi, aklı, tavrı, idraki,
davranışları ve her şeyi ile yüceliği öğretendir.
“İnsan
yaratılmışların en şereflisidir” düsturuyla; her dilden, her dinden, her
renkten insanı kucaklayan Hazreti Mevlâna; sevginin, barışın, kardeşliğin,
hoşgörünün de sembolüdür.
Sevgiyle kalın…
Seyfettin Karamızrak