VAKIF NASIL KURULUR?

 

            Araştırmalardan anladığımız üzere Osmanlı devleti gerçekten bir vakıf imparatorluğudur. Yüz yıllarca eğitim,sağlık gibi toplumun temel ihtiyaçları vakıflar yoluyla ücretsiz olarak halkanı hizmetine sunulmuştur. Buraya kadar okuduğunuz ve bundan sonra okuyacağınız vakıfların hepsinin ayrıntılı vakfiyeleri vardır. Vakfiye vakıf senedidir ve kurulan vakfın hukukiliğini sağlayan bir belgedir. Konunun bu kısmında niyetim Profesör Ahmed Akgündüz’ün vakıfların hukuki durumlarını anlattığı makalesini olduğu şekliyle alıntılamaktı. Makalenin çok uzun,hukuki terimlerin çok olması ve doğal alarak Osmanlıca kelimelerin çokluğu sebebiyle vaz geçtim. Makaleyi esas alarak ve vakıflarla ilgili yayınlardaki vakfiye örneklerine göre Osmanlı döneminde bir vakfın nasıl kurulacağını anlatmaya çalışacağım.

            Diyelim ki Osmanlı döneminde yaşayan servet sahibi bir kişisiniz, hayrat yaptırmak ve bu hayrata bir vakıf kurmak istiyorsunuz. Vakfınızı nasıl kurarsınız?

1-Vakıf kurmak cinsiyetinizin ve dininizin(Gayri Müslimler kendi dindaşları için vakıf kurabilecekleri gibi bir Müslüman’la müşterek İslam Hukukuna tabi bir vakıf kurabilirler) önemi yok. Akıl baliğ ve hür olmanız vakıf için olmazsa olmaz şartlarından biridir.(Medeni olarak Erkek, kadın, kul olabilirsiniz. Köleler vakıf kuramazlar.)

2-II. Bayezid Han (1491 sonrası) öncesinde yaşıyorsanız gayri menkul (arazi, dükkân vb.)vakfı, sonrasında yaşıyorsanız hem menkul (nakit para) hem gayri menkul veya ikisi bir arada vakıf kurabilirsiniz.

3-Mülkünüz meşru yollardan kazanılmış olmalıdır. Hayratınızı-vakfınızı yalnızca kendiniz yaptırabileceğiniz-kurabileceğiniz gibi müşterek te yaptırabilirsiniz. Tek şart mülkleriniz borçlarınızdan dolayı tedbir altında olmamalı, verese malıysa tüm mirasçıların onayı alınmalı. Başka  bir vakıf hizmeti için para veya mülk vakfedebilirsiniz. 

4-Hayratınız ve vakfınız için gerekli izinleri almalısınız.(Vakıf için Osmanlı Sultanından mülk talep edecekseniz kesinlikle izin almalısınız. Hemen tedirgin olmayın Osmanlı Sultanları hayrat yaptırmak ve vakıf kurmak için her zaman izin vermiştir.

5-Gerekli izinleri aldınız. Artık inşaata başlayabilirsiniz. Diyelim ki yaşadığınız bölgeye bir Sıbyan mektebi yaptırmak istiyorsunuz. Önce genişçe bir arazi bulmalısınız. İnşa edeceğiniz bina çocukların oynayacakları kadar geniş bir bahçe içinde olmalı, ama önce araziye su getirmelisiniz. Sonrasında tuvaletler (kenef) ve mutfak için ama işin başında inşaat için suya ihtiyacınız var çünkü.

6-Mektebinizi büyük yaptırmalısınız. Talebelere yemek verileceği için mutfağı, yemek yeme yerleri,gıda depolamak için deposu ve içinde dolapları olan geniş okuma odaları olmalı.

7-İnşaatınızı bitirdiniz. Talebeler ve muallim-muallimler ayarlandı. Sıra geldi en önemli hususa. İlk başta belirttiğimiz gibi vakıf için servetiniz olmalı çünkü Osmanlı sultanının vakfınız için tahsis edeceği arazilerin-köylerin vergileri yıllık toplandığı için o zamana kadar hayratınız çalışmak zorunda.

8-Mektebinizin tüm masraflarını belirlediniz(muallim ve diğer çalışanların yevmiyeleri, talebelere verilecek yemek masrafı,cüz ve Mushaf ücreti,temizlikçi,halife(yardımcı) su malzeme ve masrafı, binanın ileri ki zamanda olacak tamirat masrafı vb.) Belirlediğiniz masrafa göre Osmanlı sultanından arazi isteyeceksiniz.

-Yemek yapmak için malzemeler alındı. Hububat vb. gıda maddeleri alınıp depolandı, bütün hazırlıklar tamamlandı, mektebiniz eğitime hazır hale geldi. Sıra geldi vakfınızı tescil ettirmeye, yani vakfiyenizi yazdırmaya.

9-Aldığınız tüm izinlerin kağıtlarını, temlikname ve tapularınızı, şahitlerinizi alıp bağlı olduğunuz kaza veya il kadısına gidiyorsunuz. Durumunuzu anlatıyorsunuz. Kadı belgelerinizi inceliyor isterse araştırma yapıyor.

10-Vakfiyeler belli bölümlerden oluşur. Hamdele ve salvele ile başlar(Allah-ü Teala’ya hamd ve Peygamber(sav) Efendimize salavat)vakfın meşruiyetini gösteren ayet-i kerime ve hadis-i şerifler yazılır, vakıf sahibinin yaptırdığı hayrat ve hayratın akarları tek tek ayrıntılı olarak yazılır.

11-Tüm vakıf çalışanlarının ücretleri ve vefatınızdan sonra vakfınızdan faydalanmasını istediğiniz kişiler (neslinizden fakirler veya harameyn fakirleri gibi) gelir fazlasının nereye veya kimlere harcanacağı gibi konular tek tek vakfiyeye geçirilir.(Mütevelli (vakfın tüm işlerini takip eden kişi) Cabi (vakfın gelirlerini toplayan kişi) muallim,halife,ahçı ve mutfak masrafı,su yolu,çeşme masrafı,talebeler verilecek harçlık,yılda bir kez alınacak kıyafet,kır gezisi masrafı ayrıntılı şekilde tek tek yazılır. Kadı tüm belgelere göre vakfiyeyi mühürler imzalar ve sicil defterine kayıt eder. Vakfınız artık hukuki bir kişilik kazandı. Bundan sonra vakfiyeye aykırı harcama yapılamaz,vakfa tahsis edilen mülk(arazi) ler miras olarak çocuklarınıza kalmayacağı gibi satışı,trampası ve hibesi yasaktır. Vakıf arazisi yeniden Hazine arazisine çevrilemez.

Diyelim ki servetiniz bir hayrat yaptırmaya yeterli değil,o zaman hali hazırda faal olan bir vakıf bulup bazı hizmetlerini finanse edebilirsiniz. Bunun için vakfedeceğiniz para miktarını ve yeni bir hizmet için görevlileri belirleyerek vakfiye zeyli yazdırmak için Kadı’ya başvuruyorsunuz. Şunu kesin olarak belirtmemiz gerekiyor;her hangi bir değer(arazi,para vb.)vakfetmek için mutlaka zengin olmanız gerekmiyor. Mantık olarak bir camiye seccade veya şamdan vakfetmek ile büyük bir imaret kurmak arasında hem hukuki hem dini olarak fark yoktur. Allah-ü Teala herkese niyetine göre ecrinin karşılığını verecektir. Ayrıca birkaç kişi müşterek şekilde vakıf kurabilir.

Kaynakları incelediğimizde vakıfların kişinin sağlığında kendisi kurabileceği gibi vefatından sonra aile fertlerinden veya sevenlerinden biri de kurulabildiğini görüyoruz. Gazi Süleyman Paşa vakfı ölümünden sonra Orhan Bey,İstanbul’daki Yavuz Sultan Selim külliyesi vakfı Kanuni tarafından babasının ölümünden sonra, Ankara’daki Hacı Bayram Veli vakfı büyük ihtimalle evlatlarından veya sevenlerinden birileri tarafından kurulmuş olmalıdır. Misal Bursa’daki Emir Sultan hazretlerinin dergahı vefatından sonra hanımı Fatma Hundi Hatun tarafından,caminin tezyini de sevenleri tarafından yaptırılmıştır. Genellikle kamu hizmeti gören dergahlar (pek çoğunda imaret-aşevi ve misafirhane vardır.) ya sultan veya müteveffa şeyhin sevenleri tarafından mülkler vakfedilerek hizmet devam ettirilir. A. Akgündüz'ün makalesinden (AKGÜNDÜZ  Ahmed   Osmanlı Hukukunda Vakıflar, Hükümleri ve Çeşitleri  https://www.tarihtarih.com/? Syf= 26&Sy z= 382186) öğrendiğimize göre; tesis edilen vakfa ait vakfiyede vakfın sahibi,vakfa konu hizmet/ler, vakıf çalışanları ve alacakları ücretler,vakıf sahibinin vefatından sonra kim veya kimlerin mütevelli olacağı ve alacağı ücret tek tek yazılır bilahare bölgedeki Kadı’ya tescil ettirilerek vakıf defterine işletilir artık vakıf çalışmaya insanlara hizmet etmeye vakıf sahibi de insanların duasını talep etmeye hazırdır.

Burada kısaca Para vakıflarından bahsetmek elzemdir. Osmanlı devletinin kuruluş ve gelişme yıllarında selefi devletlerde olduğu gibi yalnızca Gayri menkul (taşınmaz)vakıfları kurulabiliyordu. Para vakıflarının kurulmaya başlanma tarihi meşhur Şeyhül İslam Ebüssuûd Efendi'nin bir fetvasına istinaden Kanuni dönemine dayandırılırsa da Çiğdem Gürsoy’un  AYNI VE BAŞKA : EVKAF MUHASEBECİLİĞİ MAHKEMESİ PARA VAKFI KAYITLARI (1491-1828)  isimli çalışmasında belirttiğine göre ilk para vakfı davası 1491 yılında yapıldığına göre Kanuni zamanına kadar istisnai de olsa para vakıfları varlığını kabul etmek gerekir.

Para vakıflarında vakfedilen değer nakit paradır. Vakıf mülkiyetine geçen para usulüne göre işletilir geliri vakfa aittir. Para vakıflarıyla Osmanlı iktisadi sisteminde küçük esnafa kredi verilmeye başlanmıştır. Bu sayede vakıf bölgesinde ekonomik bir canlılık oluşturulmuştur.

Şunu peşin peşin belirtmekte fayda vardır. Osmanlı döneminde vakıf kurmak için büyük servet sahibi olmak gerekmiyordu. Cami yaptırmak veya camiye şamdan vakfetmek arasında manevi olarak bir fark yoktur.

 Vakıf müessesesinin İslami bir kurum olduğunu ve İslam tarihindeki başlangıcının Peygamber Efendimizin(sav) zamanında olduğunu vakıf konu başlığımızda belirtmiştik. Vakıf kurmada da pek çok konuda olduğu gibi Türk İslam devletleri başı çektiler.

           Kaynakların da teyit ettiği gibi Vakıf müessesesi İslam diniyle birlikte toplumsal hayta giren İslami bir kavramdır. 1400 yıldır da hukuki ve dini bir müessese olarak devam etmektedir.1400 yıldan daha uzun süreli bir tarihe sahip Vakıf müessesesini tam olarak içselleştirmiş olanlar da Müslüman Türk devletleri olmuştur. 

( Vakıf Nasıl Kurulur başlıklı yazı Mustafa ESER tarafından 8/8/2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu