BERMEKİLER

 

Bermekî ailesinin daha sonraki yıllarda kazanmış olduğu şöhret ve itibar, onlar hakkında gerçekle ilgisi olmayan çok çeşitli rivayetlerin kaynaklarda yer almasına sebep olmuştur. Daha çok İranlı tarihçilerin kaydettikleri rivayetlere göre Bermekîler’in atalarının Sâsânî Devleti’nin ilk zamanlarından itibaren vezirliğini yapmışlar ve bu görevi babadan oğula asırlarca devam ettirmişlerdir.

Bermekîler’den ilk müslüman olanın Hâlid b. Bermek olduğu muhakkaktır. Abbâsîler’in hilâfete geçmelerinden sonra Hâlid’in Halife Ebü’l-Abbas es-Seffâh Haled tarafından Dîvânü’l-harâc ve Dîvânü’l-cünd’ün başına getirildi. Halid aynı zamanda halifenin hususi katibiydi. Halid’in itibarı Halife Mansûr devrinde de devam etti. Hakkındaki tertiplerden dolayı bir süre sonra Fars valiliğine tayin edildi. İki yıl sonra merkeze dönen Halid halifenin güvenilir adamları arasına girdi. 781-82 tarihlerinde vefat eden Halid üç Abbasi halifesiyle çalışmış, Bermekî ailesinin ilk temsilcisi ve bu ailenin bir hânedan haline gelmesini sağlamıştır. Devlet adamı olarak ileri görüşlü, gerçekçi ve doğru bildiği hususlarda kararlı bir şahsiyetti.

Bermekî ailesinin en meşhur ferdi, uzun süre vezirlik yapmış olan Yahyâ b. Hâlid’dir. Abbâsî sarayında ve babasının gözetiminde her hususta iyi yetişen Yahyâ, önce babasının yardımcısı olarak idarî görevler aldı ve 775’te Azerbaycan valisi oldu. Harun Reşid halife olunca o sırada hapiste olan Yahyâ’yı çıkardı ve çok geniş yetkilerle vezir tayin etti. Böylece Bermekîler’in iktidar devri başladı. 787-788 yılından itibaren devlet işlerinin yürütüldüğü bütün divanlar Yahya Bermeki’nin uhdesine geçti.

Yahyâ’nın en büyük yardımcıları iki oğlu (Fazl ve Cafer) devlet işlerinde en büyük yardımcıları oldular. Fazl başka görevlerde bulunduysa da Cafer Bağdat’tan hiç ayrılmadı ve devamlı halifenin yanında kaldı. Çok iyi bir tahsil yapan, edebiyat ve sanattan anlayan Ca‘fer hemen her gün halife ile ilmî ve edebî sohbetler yapıyordu. Fazl doğu eyaletlerine, Ca‘fer de batı eyaletlerine vali tayin edilince adeta devletin taşra idaresi Yahyâ’nın oğulları arasında taksim edildi. Halife’nin son derece güvendiği Cafer, berîd teşkilâtı, darphâne ve tırâz atölyeleri’nin sorumlusu olduğu gibi aynı zamanda ikinci veliaht olan Me’mûn’a hoca tayin edilmişti. Yahya’nın diğer oğlu Muhammed kısa süreli Suriye valiliği hariç idari görevlerde bulunmadı.

Yahyâ b. Hâlid vezirlik yaptığı on yedi yıl boyunca idarede mutlak bir iktidara ve tasarruf hakkına sahipti. Merkezdeki yüksek dereceli memurları azil ve tayin ettiği gibi valilerin tayininde de halifeye telkin ve tavsiyelerde bulunabiliyordu. Yahyâ’nın vezirlik yaptığı Hârûnürreşîd devri Abbâsî hilâfetinin en parlak dönemi kabul edilir.

Debdebe içinde yaşayan Bermeki ailesi mensupları inanılmaz servetleriyle orantılı bir cömertliğe de sahiptirler. Bermekî kelimesi “cömert”in karşılığı olarak kullanıldığı gibi “Ca‘fer kadar eli açık” tabiri de çok yaygındı. Yalnız kendi menfaatlerini değil umumun menfaatlerini de düşünüyorlar, su kanalları ve cami gibi hayır eserleri yaptırıyorlardı. Ramazan ayı boyunca camilerde kandil yakma âdetini başlatanın Fazl olduğu kaynaklarca ifade edilmektedir.

Bermekîler siyasî sahadan başka kültür alanında da önemli hizmetler yapmışlardır. Sarayları âlimlerin ve sanatkârların toplantı ve tartışma yeri idi. Yahyâ ve oğulları her hususta onları destekliyorlardı. Böylece Bermekîler İslâm dünyasında fikrî ve ilmî gelişmeye yardımcı olmuşlardır. İranlı olmaları sebebiyle İran edebiyatına dair eserlere ilgi duyuyorlar, Arapça’dan Farsça’ya tercüme ve adaptasyonlar yaptırıyorlar, İranlı sanatkârları destekliyorlardı. Bu arada eski Yunanca eserlerin tercümesini de teşvik ediyorlardı. Meselâ Ptolemaios’un Almagest’i gibi çeşitli dillerden yapılan tercümelerle Halife Me’mûn zamanında kurulacak olan Beytülhikme’nin temelleri atılmış oluyordu.

Hârûn Reşîd 802 yılında Hac dönüşünde Ensar yakınlarında verilen molada görünürde bir sebep yokken âniden Bermekîler’in bertaraf edilmesine karar verdi. 29 Ocak 803’te Cumartesi gecesi Ca‘fer idam edildi. Yahyâ gözaltına alındı ve diğer oğulları hapsedildi. Bermekîler’in bütün serveti müsadere edildi. Hatta bu ailenin yakınları bile cezalandırıldı.

İstediği yerde yaşamasına izin verilen Yahya oğullarıyla birlikte Rakka’ya gitti. İki yıl sonra 29 Kasım 805’te Rakka’da, Fazl da babasından üç yıl sonra Kasım 808’de vefat etti.

Uzun yıllar devlet kademelerinde görev yapan ve Hârûnürreşîd’in hilâfetinde on yedi yıl vezirlik makamında bulunan, çeşitli valiliklerde ve merkez teşkilâtında görev alan Bermekîler’in âniden bertaraf edilmesi hakkında çeşitli görüşler olsa da bunların aslı yoktur. Bermekîler İran asıllı idiler. Hâlid’den sonra Yahyâ ve oğullarının on yedi yıl devleti hemen hemen tek başlarına idare etmeleri, başta halife olmak üzere Arap ileri gelenlerini huzursuz ediyordu. Hatta Yahyâ’nın zaman zaman halifenin isteklerini yerine getirmemesi aradaki münasebetleri daha da zorlaştırıyordu.

Kaynakların bazılarında Yahyâ ve oğullarının İran kültürüne bağlı kalmaları, Farsça eserleri Arapça’ya tercüme ettirmeleri, Hz. Ali evlâdına karşı yumuşak davranmaları ve hatta onları korumaları, dolayısıyla bir isyana zemin hazırlamaları gibi hususların halifenin vezirine karşı güvenini sarstığı ileri sürülmektedir. Doğruluğuna pek ihtimal verilmemesine rağmen Bermekîler’in İslâm dinini kabul etmedikleri bile bazı şiirlerde ima ediliyordu. Huzursuzluğun bir sebebi de elbette ki ailenin inanılmaz servetiydi.

Sonuç olarak Bermekîler’in bertaraf edilmeleri, devlet ve halife üzerinde nüfuzlarının gittikçe artması, zenginliklerinin herkesi kıskandıracak bir seviyeye gelmesi ve Arap milliyetçilerinin halife üzerinde tesirli olması gibi sebeplerden kaynaklanmaktadır. Bu olay öfkeyle verilmiş bir kararın sonucu değildir. Halife Hârûn Reşid kendi ifadesiyle, “gökyüzünde iki güneş” istemiyordu. HAKKI DURSUN YILDIZ

 

 

   

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

( Bermekiler başlıklı yazı Mustafa ESER tarafından 1.09.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu