MİHALOĞULLARI
Akıncı ocağının ikinci eski ve köklü ailesi Mihaloğlu ailesidir. Osman
Gazi’nin arkadaşı Köse Mihal (Abdullah Mihal Gazi) e istinaden Mihaloğlu
ismiyle tanınmışlardır. Evrenos Bey için olduğu gibi Abdullah Mihal Gazi (Köse
Mihal Bey) içinde Bulgar veya Bizanslı olduğu hakkında çok spekülasyon
yapılmıştır. ”İleriki bölümlerde görüleceği gibi Evrenos Bey, Yunanistan'ın
ilk beyi olmuştur. Mihaloğlu ve Malkoçoğlu ailelerine gelince, kuşkusuz,
bunlar, soylu olmayan ailelerden gelmekte ve geçmişleri de pek gerilere kadar
gitmemektedirler. Zira ilkinin atası olan Köse Mihal, müttefiki olduğu
Komnenler sülalesiyle akraba idi. (Dimitri Kantemir-Osmanlı İmparatorluğu’nun Yükseliş ve Çöküş
Tarihi-Çeviren Dr.Özdemir Çobanoğlu)
(İddianın aksine Köse
Mihal Bizans/Roma imparatorunun müttefiki falan değildir. Kabilesiyle
Dobruca’dan göç etmiş, Bizans/Roma imparatorunun teklifi üzerine Hıristiyan
olarak imparatorun emrine girmiştir.(Mahmut R.Gazi Mihal, İstanbul Muhasaralarında Mihaloğulları ve
Fatih Devrine Ait Bir Vakıf Defterine göre Harmankaya Malikanesi)
Mihaloğullarının
geçmişini yabancı hanedanlara bağlama hevesi Hammer’de de vardır. “Ceddi
Köse Mihal Paleolog ailesinden olmak lâzım gelir: Bu zamandaki Akıncı reisi
Mihâloğlu peder cihetinden Türk nesli ise de (yâni babası Müslüman ise de)
valide cihetinden Dük dö Savua'ya ve Fransa Kralına karabeti var idi.(Paolo
Civvio)Hammer Tarihi) Köse Mihal (Ailenin
son üyelerinden M.R. Gazimihal büyük dedesine Bizans imparatorunun verdiği
Kuximpaxis isminin telaffuz edilememesinden dolayı Köse Mihal denildiğini
belirtmektedir.) in Bulgar olduğu konusunda ısrarcı olan tarihçiler de
vardır. Bu sahiplenmenin sebebi, Bizi Bizden Olanlar Yendi düşüncesinin
garip bir tezahürüdür. Bulgar tarihçilerinin başka bir iddiası da Osmanlı’nın
kendilerini sömürdüğü iddiasıdır.
Muhtemelen Süleyman Paşa ile Rumeli’yi ilk çıkan
gurup içinde olan Mihaloğulları (Abdullah Mihal Gazi 1313 yılında Müslüman
olduktan sonra Müslüman bir Türkmen kadınıyla evlenmiş ve üç oğlu olmuştu.
Aziz, Ali ve Balta Bey.) Evrenos Bey gibi Rumeli Fütuhatının baş
aktörlerinden olmuşlardır. Aziz Bey’in Vize’nin fethinde büyük başarı
gösterdiği rivayet edilirken, torunu Gazi Mihal Paşa Ihtıman ve Plevne’nin
fethinde bulunmuş, Gazi Ali Bey Yıldırım Bayezid’in lalalığını yapmış ve
kendisine Yıldırım Bayezid tarafından satmak, miras bırakmak veya vakıf yapmak
için Plevne’de mülk köyler verilmişti.
Şahsi araştırmalarıma dayanarak
Mihaloğlu akıncı ailesinin Osmanlı devletine her zaman sadakatle hizmet
ettiğini ve muteber bir aile olduğunu söyleyebilirim.
Mihaloğlu ailesinin vakıflarından
bahsetmemiz gerekirse, torunu Gazi Mihal Paşa Ihtıman’da bir cami ve medrese
yaptırdığı gibi Edirne’de cami, köprü ve imaretten oluşan bir külliye yaptırmış
ve tımar mülkü Havaroz köyünü bu hayratına vakfetmişti.
Gazi Balta Bey’in
Ankara savaşında oğlu İlyas Bey’le birlikte şehit olan torunu, Ihtıman sancak
beyi Gazi Mahmud Bey ise Bulgaristan’ın en eski vakfının sahibiydi. Tımar mülkü
olan Ihtıman kasabası ve 16 köyü yaptırdığı imaret-zaviye için vakfetmiş,
Ihtıman’da cami ve sıbyan mektepleri yaptırmıştı. İmaretinde 20 ücretlinin
çalıştığı bilgisi vardır.
Kayıtlara göre
Tırnova’daki en eski cami Gazi Firuz Bey’in hayratıdır. Firuz Bey’in Tırnova’da
bir imareti bulunmakta olup vakfının toplam geliri 100.628 akçeyi
bulmaktadır.
Gazi
Mihal Paşa’nın torunu Gazi Ali Bey (yukarıda
müstesna vakıflar arasında ismi geçen Ali Bey bu Ali Bey olmalıdır, çünkü
Evrenos Bey’in oğlu İki Yürekli Ali Bey diye tanınmaktadır.) aynı zamanda
Bulgaristan’ın en büyük vakfının kurucusudur. Gazi Ali Bey Plevne’deki mescit
(cami) ve imareti için 17 köyün gelirlerini vakfetmiştir. Mihaloğlu ailesinin
Niğbolu sancağı içerisinde kurdukları zaviye içinde 172.155 akçe gelirli ve
130.854 akçe giderli bir vakıfları bulunmaktaydı. Vakıf gelirinden artan meblağ
cami için kullanılıyordu. Gazi Ali Bey’in imaret ve zaviyesinin toplam 254.166
akçe geliri bulunmaktadır. Torunu Süleyman Bey Hasköy’deki mescidi için
Çorlu’ya bağlı bir köy mezranın gelirini (14.043 akçe) vakfetmişti.
Özet olarak Plevne
bölgesinin büyük bölümü (toplamda 33 köy) gerek mülk gerekse vakıf olarak
Mihaloğulları (Gazi Mihal Paşa ve ahfadının) ailesinin elindeydi. Gazi Ali Bey
Plevne’de 1’er cami, imaret, medrese, mektep ve zaviye den oluşan bir külliye
yaptırmıştı, rivayete göre külliyede bir kütüphane de bulunmaktadır. Vakfiyeye
konulan şartlar gereği vakıf mütevellileri olan varisleri de cami ve mektep
inşa ettirmişlerdir.
Ali beyin torunu
Süleyman Bey Plevne’de başka bir cami (dört köyden toplam geliri 47.335 akçe)
ve imaret yaptırmıştır. Süleyman Bey cami ve imaretin dışında 1’de mektep
yaptırmıştır. Evliya Çelebi Plevne’de bulunan 7 mektebin içinde en ünlü
olanların Gazi Ali Bey ve Süleyman Bey mekteplerinin olduğunu yazmaktadır.
Süleyman Bey’in Rumeli coğrafyasında vakıflarına bağlanan akarlarının toplamı
52.335 akçedir.
Mihaloğlu ailesi en çok
cami ve mescit yaptırmıştır. Plevne dışında Gazi Ali Bey’in oğulları Mehmet ve
Hızır beylerin annelerine ait mescitleri bulunmaktadır.1613 tarihli defterde
Ali beyin torunu Hatice Sultan’ın Camii kayıtlıdır. Hatice Sultan camiine
Tırsinik köyünü vakfetmiştir. Şehribanu hatun Ablaniçe köyünün gelirlerini
Süleyman Bey camisinde Fatiha okutmak, Mahitap hatun ise Bohot köyünden miras
olarak aldığı payını Kur’an cüzleri okutmak için vakfetmiştir. Nüzhet Paşa’nın
yazdığı Mihaloğlu Aile tarihine göre Plevne’deki 8 cami aile mensupları
tarafından inşa ettirilmiştir. Plevne’de toplam 20 cami bulunuyordu. (EH.
Ayverdi)Bu durum Plevne’deki camilerin yarısının Mihaloğulları tarafından
yaptırıldığını göstermektedir. Ali Bey’in oğullarından Mehmed Bey 1527-1530
yılları arasında Niğbolu Sancakbeyliği görevini yürütürken 4.059 Mihaloğlu
akıncısı Niğbolu sancağı kaza ve köylerinde yaşıyordu. Niğbolu Sancağı merkezi
ve Şumnu, Çernovi, Hezargrad kazalarına bağlı 496 köyde, 4.059 akıncı, 2
kethüda (Akıncı Bey’inin vekili) 5 subaşı (Yüzbaşı) 9 onbaşı ve 39 taviçe
(Akıncı çeribaşılarını Taviçe denilirdi. Taviçelerin görevi akın emrini ve
toplanma yerini akıncılara tebliğ etmekti. Taviçeler kendi dirliklerinde
yaşarlardı.) yaşıyordu. XVI. YÜZYILIN SONLARINDA NİĞBOLU SANCAĞI’NDA
MİHALOĞLU AKINCILARI SELÇUK DEMİR Atatürk
Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü, Erzurum, TÜRKİYE
Başka bir Mihaloğlu
ailesi mensubu olan, Mahmud Bey (Balta
Bey’in torunu veya İskender Bey’in oğlu) Vize’de Ahmed Baba zaviyesine vakıf
kurmuştur.
Köse Mihal’in en küçük
oğlu Gazi Balta Bey’in torunu, Ihtıman sancak beyi Gazi Mahmud Bey
Bulgaristan’ın en eski vakfını kurmuştu. Ihtıman’da inşa ettirdiği imaret-zaviyesine
Ihtıman ve 16 köyünün gelirlerini vakfetmişti. İmarette çeşitli görevlerde
ücretli çalışan 20 kişi bulunuyordu.
Yıldırım Bayezid’in
lalalığını yapmış olan Mihaloğlu Gazi (Razi) Ali Bey 1392 yılında Yıldırım
Bayezid’in ricası üzerine Amasya’ya yerleşti. Oğlu Yahya Bey’in kızı Oğulpaşa
Hatun Geyve (Sakarya) de tesis ettiği vakfa mehir hissesini devretti. II. Murad
zamanının önemli devlet adamlarından Gazi Ali Bey’in torunu/oğlu Yörgüç
Paşa’nın Bursa ve Amasya’da vakıfları vardır. Yörgüç Paşanın oğlu İsa Bey
Bilecik’in Lefke (Osmaneli) merkezini evlatlık olarak vakfettiği, Yunus Bey’in
ise Bolu’de Şeyh Bedreddin zaviyesi adına vakıf kurduğu bilinmektedir.
Gazi Mihal (II)
Paşa’nın oğlu Yahşi Beyle birlikte kurdukları vakıflarla Pınarhisar şehrinin
kuruluşunda önemli paya sahip olmuşlardır. Pınarhisarı Gazi Mihal Bey
tarafından imareti için vakfedilmiş, nahiyeye bağlı 13 köyün geliri (83.808
akçe) de vakfa tahsis edilmiştir. Yahşi Bey inşa ettirdiği imaret ve Darülhadis
için toplam geliri 153.467 akçe olan bir vakıf kurmuştur. Yukarıdaki listeyi
özetlemek gerekirse;
Vedat TURGUT’un Yeni
Türkiye 66/2015 sayısında hazırladığı tablolara göre Gazi Mihal Bey’in Pınar
Hisar’da 83.808 akçe, oğlu Yahşi Bey’in Pınar Hisar’da 151,967 akçe, torunu
Gazi Ali Bey’in Plevne’de 254.166 akçe, Ali Bey’in oğlu Hasan Bey’in Edirne’de
14.043 akçe, Hasan Bey’in oğlu Süleyman Bey’in Plevne’de 35.814 akçe Mihal
Bey’in torunu Şehribanu Hatunun Plevne’de 14.667 akçe, Mahitap Hatun’un (Gazi
Ali Bey’in hanımı) Plevne’de 15.354 akçe, Firuz Bey’in Tırnova’da 100.628 akçe,
Sekban Kara Ali Bey’in (iki vakfı; gelirleri 16.181 akçe) akçe gelirli
vakıfları bulunmaktadır.