
Düşler topla mataranda yetmedi mi…
Sevdayla çalkala duymaktan men
ettiğin
Onca martavalı da boşalt uzay
çöplüğüne.
Hayatın renginde yok olsun karanlık
Karanlık tüten her gölgeden uzaklaş
Aşka indirdiğin hatimler sayesinde
uzlaş hadi
Uzun etmeden sıyrıl içindeki bedbaht
boşluktan
Ne kehanet ne rivayet
Tokalaştığın aşkın ulvi esintisi
İçine düşülesi o sıra dışı rehavet.
Kucağına sığmazken sözcükler
Nesirler nakşettiğin kalemin
Şükür ki, nefsini de gömdün sen
Ah, sinende saklı bunca acı ve yara
Yamalı yüreğinde saklı tuttuğun
neyse.
Sahi, neyden ibarettir insan?
Hele ki tamah ettiği bir tomar isyan…
Tövbe et önce tütsülenen sezilerinden
Arda kalan o sızıyla sıvazla şiiri
Şiirin ambarında gözün doymak
bilmezken
Varsı sevgi arsızı desinler sana
Sandığında saklı dualarını sakın
sahipsiz bırakma
Sen ki;
Zaten sahibinle mutlu mesutsun
Aldırma ahvaline
Kim derse yalnızsın
Kim olursa olsun diren sadece
Asil duruşun ve vakur bakışın
Perçemi süzgün bir gölge midir yoksa
Batak denilen onca hece
Yeter ki sadık ol Rabbine
Sandığın değil sanmadığındır
Seni üzen
Resmettiğin bunca duyguya hükmeden
O bitimsiz coşkun ve neşenle
Sakit olduğun kadar
Kimse koruyamayan sakinliğini
Sabrını katık ettiğin her günün yüzü
suyu hürmetine
Başa dön varsın
Sökün eden nice veryansın
Aldırma hem seni senden iyi bilen…
Aldırma kim sevmezse seni hele ki
olmaz mı seni senden
Çok seven.
Bir rakımsa umut
Bir nüanssa ufuk
Katmerli acılardan derlediğin nice
sözcük
Ah, bir de kapağı kırık sandık…
Sıdkın sıyrılmasın asla hayattan
iklimden
Gökte saklı o devasa tebessüm
Yeter ki huzur dile Rabbinden
Bakışlarını saklı tuttuğun kadar
göğün
Cüssesine sığan
Cümleten kimse acı çeken
İste sadece Rabbinden
Hüznüne sahip çıkan yine evren
Hele ki o hüzünlü kalbini en çok
seven
Varsın büyüme
Varsın gülme
Sadece bekle, azizim
Bil ki değecektir de beklediğine…