Düşkün bir özne olmak… ne sığ bir gösteriş ne de yalandan bir serzeniş hele ki aşka düşkünseniz ve sevgiyi kıblenizde tutsak ettiğiniz lakin bilemezler içinizde devingen mahiyetteki o kıvılcım kumpanyasını.

Zaman daralırken yine daralan yüreğinizde kopan kıyamettir ve her aksayan sesi ve nefesi sulh bilirsiniz kendinizce aslında her gülen yüzü dost bilirsiniz ve ıskalanan varlığınızla ömürdür size rivayetler buyuran.

Bir edilgen kimliğin şuurudur, yalan denen mecrada körüklü yalan olmayı meziyet bilen deyişler ve tükenen umutlar değil de tükenen insanlığın nabzını tutarsınız her düştüğünüz yüreği yine mizacınızla eşleştirip.

Ölü bir beyittir içine düştüğünüz tuzak ya da uzağında kalmakla içine itilmek arasında kararsızlık çektiğiniz yine evrenin şaibeli dokusuna sanrı mı yüklediğiniz yoksa sancılanan benliğinizle külfet addedilen ruhunuzda kocaman delikler açılırken ve belli belirsiz bir gülümsemeyi teyit edersiniz arkanızda ordularca insan alay yüklü dopingli ruhlarıyla adeta size, hizaya geç dercesine.

Aşımında ömrün ve hüznün gerçi her hüzünlü kalp yine sahibine aittir lakin hüznünüz ve yalnızlığınız pek bir mutlandırır çoğu insanı sanki onların ait olduğu dünyada patavatsız bir kelamla varlığınızı sunmak değil de geri çekmek adına.

Ölümün arka yüzü düşerken aklınıza aslında aklınızı almışken sayısız mağdur duygu, pekişen asaletidir varlığınızı ırak tutup yüreğinizle Allah’a daha da yakın durduğunuz ve günbegün büyür içinizin istilası aslında yürek büyür aslında yürü ya kulum, diyen Rabbin size sunduğu mükâfattır o bahşedilen hüzün.

Hüzün doğurgandır.

Hüzün kifayetli bir söylemdir.

Hüzün ne sancıdır ne sanrı bilakis hüzün, dolmuşluğun istikametinde rahmetin ta kendisidir yine siz kendinizi sakınmak adına mutluluğu bile gizli yaşarken.

Gizil bir acıdan geride kalan.

Gizil bir yalandan yine söylemler düşer payınıza aslına ihanet eden beşerin ne haddine lakin durmaksızın çalarlar aynı şarkıyı ve yine sizi sizden çalmaya çalışırken bilemezler de hani: iştiyakın ta kendisi belki ölümün diğer adı belki yüreğin kopup geldiği deryalarda yüklendiğini yüksünmeden taşımak.

Hazandır çifteleyen mevsimleri: hatta baharı hatta aşkı hatta Haziran’ı yine aslına ihanet eden dokusunda benliğin bir sürüncemedir yaşandığına delalet belki bir kuramı destekleyen belki hayatı zora sokan.

Günden taşan öyküler…

Günden güne ağırlaşan iksiri hayat makamının yine içinin dolgunluğunda şehit edilen sevgi hikâyeleri.

Aşk kaç kişiliktir? Soranların vecizesidir aşkın tutsaklığındansa şehvetine kendilerini layık gören… destursuz sevgiler yılgındır aslında evrene ve Yaratıcıya ihanettir.

Düşkündür özneniz ama aşka düşkün.

Düşkündür yüreğiniz sadece sevgiye ve hüzne düşkün.

Başınız düşkün değildir ne de baş veren umutlarınız ne yalan ne de yanlıdır.

Aşkın gıyabında büyüteç misalidir her evre ve evren’in her an’ı ve bilmez kimseler aşkı kaç kişilik yaşadığınızı.

Gıybetin hücumunda suskunlaşan kelimeler de düşkündür: önce Rabbine ve şiar bildiği gerçekleri ve saflığı ile asla ihanet etmeyeceği gün gibi aşikârdır oysa gece bilirler sizin sıra dışılığınızı.

Sıra dışılığınız evrenin teyakkuzudur aslında sirayet eden cereyanın iki yönlü enerji müşkülü:

Bir yanı eksilen ve eksildikçe dolan hazneniz yine hüznün ve aşkın hükümranlığında aşkı inançla eşleştiren ve beşeri mutluluktan geçip kendini İlahi Coşkuya teslim etme hüviyeti ile adeta evrene ve cehalete meydan okuyan.

Tapınağımızdır kelimeler.

Tevazuunuzdur yaşadığınız sessizlik.

Ve siz sadece seversiniz üstelik habersiz yürekleri de ihya eder niyazlarınız yine Allah nezdinde bir kul değil de bir küle dönüşen bunca meziyetinizi sadece Yaratıcı ile paylaşıp payınıza düşenlerle hem yetinmeyi hem mutlanmayı bildiğiniz üstelik akan yaşların sebebiyeti ne ya da kim ise, asla toz kondurmazsınız ne de olsa ihanete ve gıybete yer yoktur yüreğinizde.

Sevgiye meyyal.

Aşka ithaf ettiğiniz.

Aslında evrene sunduğunuz.

Asla evrenden de alacaklı olduğunuza inanmadan Allah rızası için yaşayıp gördüğünüz ve göreceğiniz güzellikler kıymete binerken günbegün…

Düşkünsünüzdür hem de nasıl.

Düşkün bir özneden çok fazlası üstelik.

Bilip bilmedikleri değil de bildirmek istemediğinizden belki de: bunca sevgiyi ve sabrı katık yaptığınız hüsranla cebelleşirken hayat denen güzergâhta sadece umutlarınızdır saklı tutulası üstüne üstük nice duygu ve dilek insanlardan uzak yine de insanlara dair ve erişebildiğiniz gök kubbenin hangi katında asılı kaldığınız sadece bir teferruattır hele ki o detay ayrıntılarda gizli iken ve siz gizlice yaşayıp gizlice sevdiğinize delalet bir de Yaratıcının hükümranlığında meşk ettiğiniz o derin hidayet üstelik soyut bir alfabe olsanız da çoğu insanın nazarında, somut olan sadece yüzünüzdeki o buruk gülümsemedir belki de şaşalı bir kahkahayı gizlice attığınız satırlarda siz hala ümit vaat ederken evrene belki de tam tersi.

 

 


( Aşk Kaç Kişiliktir... başlıklı yazı GÜLÜM-ŞİİRİN TEK H/ECESİ İKEN AŞK... tarafından 22.10.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu