Müellifin Çekingenliği
3 Kasım 2025 — H. Çiğdem Deniz

Biraz önce annemle babamı evlerine bıraktım. Beraber geçen günün ardında yine deprem vardı, hem yerin altında hem içimde sanki.
Şimdi Fırıntaş’ta, Cemile’yi beklerken karalıyorum bu satırları. Çayımı yudumlarken mekânın uğultusu arasında düşüncelerim bir o yana bir bu yana savruluyor. Birazdan koro çalışmasına geçeceğiz, sesler birbirine karışacak, notalarla içimizdeki sessizliği bastıracağız belki.

Son günlerde “müellifem” diyenlere içim ürperiyor. O kelime hem okşuyor hem de biraz korkutuyor beni. Büyük bir unvan gibi geliyor kulağıma — altında ezilirim sanıyorum.
Kendime “yazar” demek bile çekingen bir cesaret istiyor.
Oysa biliyorum, yazmak için koca kitaplar değil, yalnızca samimiyet gerekiyor.
Kelimelere kalbini bırakabilmek, onları süs değil, sığınak yapmak... belki de o yeter.

Büyüklük değil aradığım, sahicilik.
Ve sahiciliğin yükü, o “büyük” unvandan çok daha ağır aslında.

Belki de yazmak, korkuya rağmen kalemi elinden bırakmamaktır.
( Müellifin Çekingenliği başlıklı yazı çitlembik tarafından 3.11.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu