Hayat da bazen böyle değil midir? Üşütür ama aynı anda da içimizi ısıtır. Bir olayın, bir insana ne hissettireceği ona hangi pencereden baktığıyla ilgilidir aslında tüm mesele.

  Kimine göre hayat zenginlikten ibarettir kimine göre kariyer. Bana soracak olursanız hayat sevmekten ibarettir. Bir sokak köpeğinin başını okşamak, sevdiğimiz yemeği ağız dolu bir kaşıkla keyfini sürmeyi ya da varlığından hoşlandığımız insanla geçireceğimiz birkaç saattir. Yaşadığımız her olaydan bir anlam çıkarmaktır yaşam. Anlamsız hayat bana göre dibi boş bir bardaktan farksız gibi.

  Hayatımız her zaman toz pembe olmayabilir. Çığlıklar atıp yakıp yıkmak isteriz. İnsan olarak belki de en büyük hatamız buradadır. Bazen büyük resmi kaçırıyoruz faniler olarak. Bir şeyin yokluğunu, olmayışını belki bizim için daha hayırlı olacağını unutuyoruz hep. Ben olaylara daima dolu tarafından bakan birisiyim. Boş bardaktan bakmak insana sadece hüzün ve umutsuzluk verir.

  Umudunu kaybetmiş bir insana dünyaları sunmak bile fayda etmez. Umut insanı yaşama bağlayan tek ve gerçek duygudur. Birinden hoşlandığımızda bizden hoşlanabileceğini düşünmek, bir işe başvurup kabul görmek, sınavdan yüksek not almayı beklemek ve daha niceleri... Bunlar aslında bizi canlı tutan, yaşamaya bağlayan tek gerçek şeyler. 

  Olaylara dolu tarafından bakmayı genç yaşta öğrenmek zorunda kaldım. Belki de bu mecbur bırakıldığım en güzel zorunluluk. Yaşamın acı yüzüne karşı direnmek her insan gibi benim için de zor. Ama kendime hep belki de böylesi makbuldür diyorum. Kendimi kandırmıyorum aslında. Kendimi koruduğumu düşünüyorum aksine. 

  Negatif olaylar ve duygular kadar yıkıcı değil hiçbir silah. En olmadık zamanda bizi kırbaçlar tüm acılar. Bitti sanıyoruz çoğu zaman ama yeniden can bulur kuru topraklar. Sevmek lazım bu yüzden. Kendimizi, fani yaşamımızı sevmemiz gerekiyor. Kötülüğün zıttıdır sevgi. Düşmanını bile sevmeli insan hayatta. Karşısındakine "Ben buradayım yıkılmadım" diyebilmeli. 

  İnsanın hayata hangi pencereden, nasıl baktığı önemli. Karamsarlık peşinde hüznü getirir. Ama her şeye olumlu bakmak peşinden güzelliği getirir. En karanlık, dipsiz kuyularda bile insan kendine en azından kendimleyim diyebilmeli. İnsan kendini yıkmadıkça ne bir başkası ne de hayat onu yıkar. Çünkü insanın içindeki umut tüm karanlığı aydınlatan tek gerçektir.

( Pencereden Bakışlar başlıklı yazı zeynep-yerdelen tarafından 6.11.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu