Güneşin bile henüz doğmadığı o saatlerde kalktım. Artık uyumak bile bedenime yorgunluk veriyor. Kalkar kalkmaz elim telefonuma gidiyor. En sevmediğim huylarımdan birisi olabilir sanırım. Bu denli teknolojinin esiri olmak benim de istediğim bir şey değil.  

  Yatağımın baş ucunda oturup kafamın içindeki soruların beni rahatsız etmesine izin verdim. En sonunda başım şişti dertlerimden. Kahve içmeden güne başlayamadığım için kendime gökyüzü kadar karanlık bir kahve yaptım. Yudumlarken bir yandan içim huzura eriyor bir yanım tedirgin oluyor kahvenin sıcaklığından. Yeni yapılmış kahve kokusu kadar cezbedici bir şey var mıdır sanmıyorum. 

  Kahvaltı yapmak pek huyum değildir. Çocukluğumdaki o pazar kahvaltıları gelir hep aklıma. Dumanı üstünde tavşan kanı bir çay, annemin yapmış olduğu o yumurtalı ekmeği sanırım dünyalara değişmezdim. Canım artık yumurtalı ekmek istemiyor. Kahve maalesef ki bağımlısı olduğum tek yoldaşım. 

  Penceremden yeni yeni doğan güneşi izledim. Doğanın mucizevi bir güzelliğe sahip olduğuna yeniden tanıklık ettim. Cennet gibi bir dünyada yaşayıp bu denli cehenneme çeviren insan ırkından olduğum için biraz kendime sitem ettim. Evimin önündeki o kavak ağacını uzun uzun gözlemledim. Her gün baktığım o ağaç artık yapraklarını sarartıp dökülmeye başlamıştı bile. Sonbaharın hüznü diye yorumluyorum kendimce. Soğuk rüzgarlar, ıslak yağmurlar ve çıplak, üşüyen ağaçlar... 

  Dört duvar bana çok sıkıcı gelse gerek kendimi hemen sokağa attım. Korna sesleri bana günün çoktan başladığını resmen söylemiş oldu. Arabaların o kirli sesi, duymaktan haz ettiğim o kuş seslerinin önüne geçince çıldırmamak elde değil. Çevreme bakınırken her gördüğümde mama verdiğim o siyahlı beyazlı dişi kedi geldi yanıma yine. Sırnaştı bacaklarıma ve en son kendimi ona teslim edip bacaklarımda kendi hakimiyetini kurmasına izin verdim. Sanırım beni seviyor. Sürekli yüzüme bakıp mırıldanıyordu kendince bir şeyler. Hep hayvanlarla konuşabilmeyi istemişimdir. Belki en yakın dostlarımdan birisi olabilecekleri umuduyla bu imkansız düşü kurdum bilmiyorum. 

  Hayatımı gözlemlemeyi seviyorum. İnsanların iş telaşı, fırından yeni çıkmış taze ekmek kokusu, bulutların birbirini kovalaması... En sevdiğim huyum belki de budur. Gözlemlemek benim için vazgeçilmez bir şey. Bana, var olduğumu hissettiriyor. Bana dünyanın gerçekten olduğunu anımsatıyor 

  Artık yatmalıyım. Yarının bugünden farklı olacağı umuduyla rüyalara gömülme vakti geldi. İstediğim tek şey sabah yüzümdeki yastık izleri. 

( Karanlık Bir Sabah başlıklı yazı zeynep-yerdelen tarafından 11/6/2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu