Deneme / Sevgi ve Aşk Denemeleri
Eklenme Tarihi : 14.11.2025
Yaz Geçer, Ama Bazı Aşklar Kalır
Yazın ortasında başlayan bir aşktı bu bana göre. Güneşin en
cömert olduğu günlerde, bir bakışla başladı her şey. O bakışta ne vardı
bilmiyorum; belki biraz merak, biraz umut, belki de sadece geçici bir yakınlık,
ama ben aşkı buldum. Ama insan geçici olduğunu bilse bile, bazı duygulara tatmak
istiyor. Çünkü bazı anlar, ömrün değil, kalbin takvimine yazılıyor. Yaz geçti.
Güneş çekildi, sokaklar serinledi, o bakış uzaklaştı. Ama içimde bir şey kaldı.
Sanki biri, içimin en sessiz köşesine bir iz bıraktı. Ne siliniyor, ne de
konuşuluyor. Sadece orada duruyor. Bir yaz aşkıydı belki, ama edebiyatın
diliyle kalıcı oldu. Çünkü insan unuturken bile hatırlıyor. Çünkü bazı
duygular, yaşanırken değil, bittikten sonra anlam kazanıyor.
Belki de aşkı bu kadar etkileyici yapan budur: Ömrü kısa, izi
derin. Bir mevsimlik sıcaklık, bir ömürlük yankı. Ve insan, o yankının peşinden
yürürken, kendini bulur. Sonbahar geldiğinde, insanlar montlarını çıkarır, ben
ise anılarını. Birlikte yürüdüğümüz o sokak artık başka birine ait. Ama ben
hâlâ oradan geçerken yavaşlıyorum. Sanki seni yeniden görecekmişim gibi.
Biliyorum, olmayacak. Ama insan kalbini ikna etmek, aklını ikna etmekten daha
zor.
Zamanla öğrendim: bazı duygular geçmez, sadece yer değiştirir.
Artık seni özlemiyorum belki, ama seninle geçen o yazı özlüyorum. Bir
dondurmanın ilk ısırığını, güneşin tenimize değdiği o temmuz öğlelerini ve en
çok da, hiçbir şeyin bitmeyeceğine inandığımız o saf anları. Şimdi biri bana
“aşk nedir?” diye sorsa, uzun uzun anlatmam. Sadece derim ki: Aşk, bir yaz
akşamı gökyüzüne bakarken, yanındaki kişinin sessizliğini sevmektir. Ve sonra o
sessizliğin, yıllar sonra bile kulağında çınlamasıdır, vesselam.
Mehmet Aluç