Online Üye
Online Ziyaretçi
Hayatımızın en zor işidir seçmek. Bir ömür boyu hep seçerek yaşamak zorundayız. Ömür boyunca yapmış olduğumuz her iş ya da vermiş olduğumuz her karar mutlaka alternatifiyle gelir önümüze. Alternatifler bizi sürekli seçmeye zorlar. Biz de mutlaka seçeriz. Artık seçtiğimiz şey bizim kaderimiz, nasibimiz, alın yazımız ve tercihimizdir. Hep bizler seçmeyiz ve biz de seçilenler arasındayızdır aslında.
Peki, acaba neleri seçiyoruz biliyor musunuz? Her şeyi seçiyoruz aslında. İyiyi kötüden, güzeli çirkinden, fakiri zenginden, faydalıyı zararlıdan, kaliteliyi kalitesizden ayırmak için mutlaka seçeriz. Bir ömür boyu devam ederiz seçmeye ve bir ömür boyu seçtiklerimizle yaşamaya devam ederiz. Mesela;
Evleneceğimiz insanı önce seçer sonra onunla evleniriz.
Çocuğumuz dünyaya gelir, ismini seçer de öyle koyarız.
Tahsilimizi hangi okulda yapacağımıza seçerek karar veririz.
Arkadaşlık yapacağımız insanları kendi fikrî ve ahlaki yapımıza göre seçeriz.
Esnaflık yapacağız ama ne üzerine olduğunu önce araştırır, seçer, sonra karar veririz.
Üniversiteye gideceğiz ama önce notumuza göre okulumuzu seçeriz.
Lokantaya gideriz, önce yemekleri seçer, ne yiyeceğimize sonra karar veririz.
Seçimlerde sandığa gider, istediğimiz partiyi seçer sonra oyumuzu veririz.
Hastalanırız, doktora gideceğiz; önce doktorumuzu seçer sonra muayeneye gideriz.
Evimize beyaz eşya alacağız ama önce katalogdan seçer, beğenir sonra alırız.
Yatırım yapacağız ama altına mı, borsaya mı yoksa dövize mi olduğunu biz seçeriz.
Gazete okuyacağımız zaman önce gazetemizi seçer sonra abone olur sonra da onu okuruz.
Ömür boyu hep seçerek gideriz. Yapmış olduğumuz seçimler her zaman doğru olmayabilir. Yanlış hesap Bağdat’tan geri döner anlayışıyla, yapmış olduğumuz yanlışı kendi alternatifi ile değiştiririz. Bu da bir seçimdir bizim için. Seçmek de seçimdir, seçmemek de seçimdir. Yani hayat seçmek ve tercih etmekten ibarettir.
Seçtiğiniz idareciyi beğenmiyorsanız bir sonraki seçimde değiştirir, başkasını seçersiniz. Seçmen olarak bu seçim hakkına her zaman sahip değilsiniz. Bu sadece demokrasi gereği size beş yılda bir tanınan haktır.
Seçtiğiniz işi beğenmiyorsanız vakit kaybetmeden yeni bir meslek seçersiniz. Sevmediğiniz işi yapmak zorunda değilsiniz.
Seçtiğiniz doktorun size uygulamış olduğu tedaviden istediğiniz sonucu alamadıysanız başka bir doktor seçersiniz. Hasta olarak bu en doğal hakkınızdır.
Yapmış olduğunuz seçimin doğru olmadığının farkına varmışsanız, yanlışta ısrarcı olmamalı, zararın neresinden dönülürse kârdır anlayışıyla yeni alternatifler üzerinde durmalı ve mutlaka yenisini seçmelisiniz.
Ömür boyu yapmış olduğumuz doğru seçim ve tercihlerin rahatlığını ve bahtiyarlığını biz yaşıyorsak, yapacak olduğumuz yanlış tercih ve seçimlerin de maddi ve manevi sıkıntısını yine biz çekeriz.
Bir ömür boyu seçerek ve seçtiklerimizle yaşamak zorunda olduğumuza göre, aklımızı, bilgimizi ve tecrübemizi kullanıp bizi ve toplumu sıkıntıya sokacak yanlış tercihlerden sakınmalı ve nihayetinde bizi pişmanlık duyacağımız bir noktaya getirecek seçimlerden uzak durmalıyız.
Bırakın kötü olan, çirkin olan ve çürük olan kaybetsin. İyi olan, güzel olan ve sağlam olan kazansın. Bu kaybetme ya da kazanma bizim seçimimizle olacaksa, yapacağımız seçimle kötü, çirkin ve çürük olanın değil, iyi güzel ve sağlam olanın kazanmasına vesile olmalıyız. Görün bakın, sonunda iyi, güzel ve sağlam olan kazanacaktır. Yani biz kazanacağız.