Terör hız kesmiyor… Yine şehitlerimizin tabutları gözyaşları arasında omuzlarda, acı feryat yürekleri dağlıyor… Ormanlarımız yanıyor kalleş ateşiyle ve savaşta bile bombalanması düşünülmeyen sağlık kurumları Molotoflarla yakılıyor…
Koca kulak her zamanki gibi yine iş başında hiç boş durmuyor makam farkı gözetmeksizin dinliyor da dinliyor, hedefine ulaşmak için!... Nedense bir türlü de kimin yaptığı bulunamıyor!
Ülkemde hukuk Arap saçına döndü… Kimse; “Şeriatın kestiği parmak acımaz” diyemiyor. Şike skandalında belirsizlik yine sürüyor. Taca atılan top bir ara oyuna döner gibi oluyor ancak bütün futbolcular hakemle birlikte orta sahada… Oyunda malum kilitleniyor! Oyunu sağa sola açacak kimse de yok!
Türkiye’nin önemli davaları lastik gibi uzayıp gidiyor! Generali, yazarı, çizeri, gazetecisi artık sonuçlanacak “Adaletli Yargı”nın kararını bekliyor… Herkes fıtık oldu! ABD ise yargılarındaki gecikme olmasa da kâbusları olan “IRENE” Kasırgasını bekliyor… Amerikalı kaçıyor, uzaklaşıyor, yer altı mahzenlerine çok sevdikleri bedenlerini kilitliyor!... Somali’nin kuru kemik bedeni ise aç ve susuz ölümle savaşıyor insanlığın ayıbında…
Ortadoğu’nun çivisi de yerinden çıktı, alev alev!... Ve insanlar ölüyor bir parça ekmek misali özgürlükleri uğruna…
Fener Davaları Türkiye’nin gündemine “CUK” diye oturdu… Fenerbahçe’yi bekleye duralım, diğer ‘Deniz Feneri Davası’na bakan, uzmanlaşan ve Almanya ayağını da inceleyen Savcıları tutuklananlar beğenmedi diye HSYK’ca açılan soruşturma neticesinde müfettişin vermiş olduğu rapor doğrultusunda HSYK Savıcıların işine son verdi! Yerine yenilerini atadı. Daha önce Ergenekon’dan tutuklu olanlar da; davalarına bakan Savcılardan şikâyetçi olmuşlar ve eski HSYK’dan “Soruşturma devam ederken Savcılar görevden alınamaz” yanıtını aldılar. İşte size iki farklı HSYK… Biri eski, diğeri yeni… Yok mu bunun ortası?
Şimdi soruşturma sizce selametle ve adaletli yürüyecek mi? Dosya nasıl bir seyir izleyecek? Eski Savcıların şüpheli olarak niteledikleri yeni tutuklama kararlarına uyulacak mı? Bu önemli dava nasıl sonuçlanacak bunu da hep birlikte izleyecek, takipçisi olacak ve göreceğiz… Bu konuların yaşanmaması ve eşit adalet için bir önerim; Davalara bakacak Savcıları görevlendirirken “KURA” usulü ile görevlendirmeli ve hiçbir şekilde dava sonuçlanıncaya kadar görevden çektirilmemelidir. Buyurun bu kanunu değiştirin…
Yine dokuz günlük tatili kaptık!... Şehirler yavaş yavaş boşalmaya başladı. Trafik Canavarı kafasını uzatıp daha ilk saatlerde 15 kişiyi mezara, 90 kişiyi de hastanelik etti. Bakalım dönüş bilançosu ne olacak? Yolların fatihleri yine canavarlaştı. Dallamalar yine hız yapıp sollamayı marifet sayacaklar! Ne demişler; “Geç geldi desinler, geçmiş olsun demesinler” Lütfen biraz dikkat! Kurallara uyalım, kemerimizi takalım, efendi efendi sevdiklerimize gidelim… Haydi, hayırlı yolculuklar size…
Bunca kötü haberden sonra güzel bir haberi paylaşayım; Uzun süredir görüşemediğim çocukluk arkadaşım Fikri’yi Facebook’ta yakaladım. Kendisi şu an grip, serum, hepatit aşılarının üretildiği Fransa’nın Lyon şehrindeki PASTEUR Firmasının üst yönetiminde Başkan Yardımcısı. Balkanlar, Doğu Avrupa, Rusya, Ortadoğu ve Türkiye’den sorumlu olan arkadaşımla eski günlerimizi yâd eyledikten sonra bakın neler söyledi; “Türkiye’de bana bağlıyken ve böyle bir fırsat varken bir tohum atalım dedik. Belki tutar diye… Gelecekte her aşıyı ülkemizde üretiriz. Fabrikamızı İstanbul’da Kurtköy’de kurduk. Fabrika son derece modern ve Avrupa’dan da öte desem yeridir. Şimdilik dünyanın en modern aşısı olan 5’li çocuk aşını üretmeye başladık. Yakında 6’lı filan düşünüyorum. ABD’den önce Avrupa’yla eş zamanlı…”
İşte arkadaşımın yaptıkları… Onu buradan kocaman öpücüklerimle kutluyorum! Mütevazı bu arkadaşımın yaptıklarından dolayı da sizler adına binlerce teşekkür gönderiyorum… Böylesi duyarlı insanlarımız olduğu sürece bizler her türlü olumsuzluklara rağmen yine de yıkılmayız…
Duble bayramınız kutlu olsun!...
Sevgiyle ve Sağlıcakla kalın…
Ertuğrul Erdoğan
28 Ağustos 2011/Bursa