ÇUVAL

 

Çayı çok severdi rahmetli. Akşam oturmasına gittiği evde, hal hatırdan sonra ilk sorusu:

           

            -Çayımız hazır mı? Olurdu.

 

            Bir akşam geç vakitte canı çay istemiş. Hanımına:

 

            Bi çay yapsan, demiş. Belki de yorgun gününde olan hanım, eşini duymazlıktan gelip savsaklamış. Nasıl, arkadaşın canı çay içmek istiyorsa, eşinin canı da o saatte çay yapmamak, bir an evvel yatıp dinlenmek istemiştir. Olamaz mı yani? Zaten vakitte hayli ilerlediğinden istirahata çekilmiş hanım…

 

            Bir bekle iki bekle çayın gelmeyeceği kesinlik kazanınca kalkmış arkadaş, mutfakta çayla ilgili kırılıp dökülmeyecek ne kadar hacet varsa bir çuvala doldurmuş, doğru bodrumdaki odunluğa.

 

            Sabahleyin mutfağa giren hanım, mutfakta bir gariplik olduğunu hissetmiş ama ilk bakışta çıkaramamış. Kahvaltı hazırlamaya kalkmış ama ortada ne çay var ne çaydanlık. En sinir olduğum şeydir koyduğumu yerinde bulamamak. Araları limoni olduğundan eşine de soramıyor. Akşamki konuşmayı anımsamış.

 

            -Bu yine bir muziplik yapmıştır düşüncesiyle sağı solu ararken bodruma inip bir çuval gereçle dönmüş.

                                                                                                                         

            Arkadaş kıs kıs gülmekteymiş.

 

++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++

                                 BU BAŞKA

 

Gün boyunca ayaktan çıkmayan spor ayakkabılar akşam çıkarılınca çevreye  dayanılmaz bir koku yayarlar. Hele çoğunluğu gününü bu tip ayakkabılarla geçiren kalabalık nüfuslu ailelerin ayakkabıları  merdiven başında, kapının önünde çıkarılır, sabaha kadar da orada bırakılırsa. Apartmana girenlerin Allah yardımcıları olsun. Günde birkaç kişi hastanelik olur. Kırılan burnunun direğini onartmak için. Böyle bir apartmanda, yönetici bir kaç kez uyarmış, komşularını:

 

-Kapınızın önünde yalnız bir terlik kalsın. Başka bir şey bırakmayan, diye.

 

Günlerce beklemiş, yönetici. Aldıran eden olmayınca herkesin istirahata çekildi bir gece yarısı eline aldığı bir çuvala kapı önlerindeki ayakkabıları doldurduğu gibi doğru çöp konteynırına.

 

          Sabah kalkınca ayakkabılarının çalındığını sanan sakinler soluğu konteynırın yanında almışlar.

 

Aradıklarını çuvalda bulunca da rahat bir nefes almışlar. Nefesleri genişlemiş...

 

Bundan sonra yöneticinin  uyarılarını dinliyorlar mı, bilinmez…

( Çuval başlıklı yazı RasimCANBOLAT tarafından 7.06.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu