Bulamadım
seni sahillerde, ufuklarda;
Yine
kaldım ben, sensiz ve yapayalnız.
Gönlümde
derin yara, umutsuzluk var;
Hayalimde
uzanıp okşar gibiydi ellerin,
O
zaman teselliden bin halka beni sarar.
Sana
acıyla, umutsuzlukla baktım hayat!
Hâlâ
o nur gibi yüzünü göremedim;
Uzat
bana, sihirli yumuşak ellerini uzat;
Uzat
da hayat beklesin beni umutlarla!
Bir
âmâ gibiyim; önüm, arkam karanlık…
Seçebiliyorum
yine de o ela gözlerini.
Önümde
olsa da ince bir aydınlık,
Hâlâ
ışık saçan gözlerini göremedim.
Yolunu
bekliyorum Kadıköy Sahilinde,
Kaç
vapur kalktı gitti bu sahilden;
Ben,
yine de bekledim kavuşalım diye.
Dalgalar
“Yeter beklediğin!” diyor bana,
Martılar
“Yazık, garip!” diye acıyor bana.
Boğup
umutlarımı bekletecek misin hâlâ?
Gözlerim
seni arar ufuklarda,
Yoksun,
üşürüm soğuklarda.
Seslenirim
dağ taş inlercesine;
Duyar
paslı kulaklar, sen nerdesin?
Girdin
rüyalarıma kurtarıcı bir el gibi,
Tekrar
yaşarım o anı rüyadan sonra.
Yaşlı
gözlerim bekler yolunu,
Gelmez
mi boş rüyalarımın sonu?
Anladım
ki tek tesellim hayallermiş,
Yudumlarken
çayı buluşurum seninle,
Dolaşırım
seninle hayaller âleminde,
Yapayalnızım
o âlemden dönünce.
Mehtaplı
gecede görünür gibi cemalin;
Aydan
daha parlak, daha güzel yüzün.
Sana
kavuşmak için koşuyorum ama
Uzatamadan
ellerimi battın sessizce!
Boğulmak
üzereyim isyan deryasında;
Uzat
ellerini, kurtar beni bu felaketten;
Kullan
ellerini beni yeniden inşada;
Yalvarırırım,
beni daha fazla bekletme!
HÜSEYİN ÜSTÜNSOY