Tüm koşullar hazır…
Acıyı çekerek anladık kıymetini mutluluğun
Düz çizgilerle ilerlemeden tırmandık yokuşları
Sessizliğimiz kutsaldı…
Ve biz böyle olgunlaştırdık sevgiyi!
Bir başkası olmadan içimizde
U/mutluyduk özlerken bile…
Kendi sesimizdi kulağımızı çınlatan
Bahanelerimiz kendimize acı verdi hep.
Bir maviden tutunarak yürüdük belki de
Ondandır sevdaya meylimiz…
Aşk da kutsaldı… Ayrılık da…
Yabancılaşmadık aynadaki suretimizle
Amalara sığınarak çürüttüğümüz kelimelerimiz vardı sadece
Biz sessizken de sevdik…
Seni yazarken filizlendi kalemimin ucu
O vakit düştüm sevdaya…
Gittikçe azalanlardan bir parça ekleyerek
Kirletemem seni…
Gittikçe çoğalmalısın mavi düşümde…
Aşkla vurulmalıydık belki de büyümek için!
Vurulduk…
Biz büyüktük… Acı küçük…
Geriye dönüp baktığımızda her şey bitmişti
Ki adımlarımız hızlanmalıydı yine de
Ömrümün söküldükçe ördüğüm gerçeği
Olmayacak artık hikâyemde…
Araladım gözümü kaçtı masallarım…
Bir sevdaya yüz sürdüm
Yüreğimi koydum avucuna…
Söyleyin bana!
İstemenin kuralı var mıdır?
Kalemlerin gölgeleri kuşatıyor güneşimizi
İnadına seviyoruz o vakit…
Sahi kendi karanlığımı şiirlerime gömsem
Kim ne kadar anlayabilir beni?
Kapama gözlerini “daha fazla yabancı ölmeyelim bize “…
Çünkü sende derin sessizliklerim var…