Kelimeleri uç uca ekledikçe şekilsiz harflerle
Örseliyorum gecemi…
O vakit diyorum belki uyanırım
Deli fişek avazlandığım suskularımdan…
Bilirim yolları yokuştur tüm umutların
Bir el değecekse yüreğine merhametle
Ve düşecekse çığlığın o ince endamından tiz perde sükûnetim
Eyvallahını çekiyorum yeniden
Öfkemi bertaraf ederken uykularımdan…
Rütbesiz sözcüklerime bir ilmek daha atarak ilerliyorum
Gecenin en sığ dilimine…
Anlaşılamamanın verdiği kahırla
Yorgun bestelerde dönme dolap gezinip
Kayboluyorum içli bir nakaratta…
“anlasaydık belki de…”
Hiçbir hüzün terk etmiyor sardığı bedeni
Ateş artığı sözcüklerimi sıralarken ayrılık güncesine
Yüreğime çizdiğim resimle avunurken
Sakıncalı kelimelere gebe kalıyor azı dişlerim
Emanetimdir dedikçe dilimin ağır aczi yetinde
Ölüyorum kezlerce…
Son bir defa bakıyorum ardıma
Kambur dünlerin ağıdında voltalı
Dökülüyor dünüm kör noktalarına…
Ne çok olmuş aynalara bakmayalı
Ne çok azalmışım… Ne çok…