Ýnsanlýk,geçmiþten,geleceðe akýp gitmektedir. Bir an için,bütün bilgilerinizi açýða alýn,insanlýðý þöyle düþleyin;onlarcarenk sývýyý,saydam bir kaba koyun,ara sýra çalkalayýn,ara sýra,kýsa dinlenmelere býrakýn. Yahut,bir renk armonisi olarak algýlayýn;insanlýk ezelden,ebede böyle akýp gider..Bu akýþ içerisinde,size,bize kýsacýk bir ömür biçilmiþtir. Deðer mi diye? Sormadan edemiyorum...

Milletlerin,halklarýn,topluluklarýn,kültürlerin hayatýnýn,sývýlardan daha az geçiþkenliðe,renklerden daha farklý bir armoniye sahip olmadýðýný görürsünüz. Kültürler arasý geçiþkenlik,sanýldýðýndan çok fazladýr. Eskiden insanlýðýn kullandýðý vasýtalar dolayýsýyla,bel ki,bugünkü kadar hýzlý deðildi,ama,insanlar dün de;geziyor,avlanýyor,yiyor,içiyor,giyiniyor ve habire konuþuyordu...Bizden çokta farklý deðildiler. Biz,bilgi birikimimizi bir yana ayýrýrsak,o insanlardan çok akýllý olduðumuzda söylenemez.

Elimizde,sanýldýðý kadar,geçmiþe dair çok,geriye giden,fazla bir bilgi de yoktur. Din kitaplarýný da bir yana ayýrdýðýmýzda,tarih bize son üçbin yýlýn ötesinde çok þey söylemez. Biz bu sýnýrlý bilgilerle,milyarlarca yýlý görüp,doðru anlamaya çalýþýrýz! Daha ilginci,her insana ve topluluða da,duymak istediði güzel þeyler söylemez. Tarih,bazýlarý için bel ki,büyüyen çoðalan bir þey.Bazýlarýmýz için azalan,bel ki belirsizleþen bir þeydir. Bu anlamda tarihe,yazýmýn giriþ bölümlerinde de farkettiðiniz gibi,çokça ve derince atýfta bulunup,konuyu gözden kaçýrmak istemiyorum. Çünkü,bugün ellerimizde ve yaþýyoruz. Çok geçmiþe gitmek,sanýldýðý kadar anlamlý da deðildir. Çünkü her çaðýn deðiþimi ve estrümanlarý farklýdýr...

Bir ilimizde görev yaparken,bu iþlere çok meraklý akademisyen bir Ýngiliz Antony vardý. Ogünlerde Ýngilizler Fanklant Adalarý’na çýkarma yapýyordu;bir sohbette;"Siz Ýngilizlerin oarada ne iþi var?" diye sordum. Durdu,düþündü,"Dedelerimizin yeri!" deyiverdi. Pki dedim;"Herkes dedelerinin yerine dönmek isterse,nasýl bir dünya görürüz?" Gücünüz varsa döner siniz,deyiverdi. Antony’nin þahsýnda,biz aslýnda,dünyada ki,güçlülerin sahip olduðu bir mantýðý okuyorduk. Bu mantýkdir ki,þimdi bize Amerika’yý komþu yapabilmiþtir. Mantýk bu olunca,güçlüler de adil olmayýnca,sizin kararlarýnýzýn da çok bir anlamý olmaz. Adalet talebi güçlüden gelmeyince de bir mana ifade etmez.

Geçmiþe bu anlamda çok gitmeyelim derken,þunu söylemek istiyorum;"Kürt Açýlýmý" deniyor ya,tarih kürtler’le ilgili çok fazla þey söylemez;kaynaklar,oldukça sayýlý ve sýnýrlýdýr. Dedim ya,biz bugünü yaþýyoruz,bunlarýn bu aþamada çokta anlamý yok. Ancak þunu biliyoruz;kürtlerin sakin olduðu topraklarýn,tarihin akýþý içinde çok el deðiþtirdiðini biliyoruz. Çok uzaða gitmeden;Persler,Romalýlar,Memlukler,Araplar,Selçuklular,teyet geçse de;Moðol istilasý,Ýlhanlýlar,Akkoyunlular,Karakoyunlular,Sasaniler ve Osmanlý Ýmparatorluðu..

Dedim ya,tarihin çok derinlerine dalmanýn anlamý yok. Gerçek þu ki, Kürtler,bu topluluklarýn tamamýyla az ve ya çok,birlikte yaþamýþ,hertürlü iliþki içinde olmuþ,bilindiði gibi ezici çoðunluðu müslüman olan bir halktýr. Bugün,Sovyetleri,Azerbaycan’ý,Ermenistan’da ki yaþayanlarý görmezsek;yoðun olarak yaþadýklarý ülkeler;Türkiye,Irak,Suriye ve Ýran’dýr. Bu dört ayrý ülkede,biribirine yakýn sayýda yaþýyor olmalarýna raðmen,eðer bu lanse edildiði anlamda bir sorunsa,önce dünyanýn sorunu,sonra bu dört ülkenin sorunudur. Adýný;"Kürt Sorunu" koyupta,neden Türkiye bir baþýna buna talip olmaktadýr? Gerçekten size anlamlý geliyor mu? Gerçekte,serüvenini anlattýðým gibi,Türkiye’nin buna,ne gücü,ne hakký,ne de böyle bir mecburiyeti vardýr. Ancak Türkiye bugüne kadar olduðu gibi,kendi vatandaþlarýný,eðitmeye;maddi,manevi refahýný saðlamaya,bütün vatandaþlarý kadar mecburdur. Gerçek görevi de bununla sýnýrlýdýr.

Eðer siz bir ülke de,ülkenizde yaþýyorsanýz,o ülkede,ülkenin koþullarý ve imkanlarýna göre,eðitim alýyorsanýz,seyahat özgürlüðünüzü ve yerleþme hürriyetinizi sonuna kadar kullanmanýza bir engel yoksa,çalýþma hayatýnýn her alanýnda uðraþ verip,her türlü ticareti yapýyorsanýz,her makama gelip,seçiliyor ve seçtiriyorsanýz,bundan sonrasý,sizin kaabiliyet ve maharetinize burakýlacak þeylerdir. Refahýnýzý en üst sevyede saðlamanýz için,hiçbir engel yok demektir.Türkiye Cumhuriyeti Devleti,adý geçen,bu sorumluluðu en az Türkiye kadar taþýmasý gereken ülkelere baktýðýmýzda,bu anlamda,bütün engellemelere raðmen,görevini hakkýyla denmese de, yapýyor demektir. Bu anlamda, tarih içinde en büyük çabayý göstermesine raðmen,terör gibi bir talihsizliðin Türkiye’de tutunmasýnýn anlamý nedir? Her þey,gözümüzün önünde cereyan ediyor. Alýn omuzunuza kamerayý ve bu dört ülkeyi gezin;bu anlamda hiçbir kare sizi yanýltmayacaktýr. O halde niye ? Diye sormak bir hak deðil mi? Lutfen bunu biraz da,birlikte yaþamak mecburiyetinde olduðumuz kardeþlerimizin gerçekten düþünmesi lazým geldiðine inanýyorum.

Haksýzlýða uðramýþ bir ülke olarak,adýný da "Kürt sorunu" koyarak,Amerika’yý komþu edinmiþken,onca belirsizlik varken,neden bu sorumluluðun altýna girsin? Ben ümitsiz deðilim;Türkiye,bütün olumsuzluklara raðmen,kýt imkanlarýyla okutup,aydýnlatmaya çalýþtýðý tüm insanlarýnýn yardýmýyla,kendi vatandaþlarýnýn sorunlarýný çözecektir.


Devam edecek...