Konumuzu üç kavram oluşturmaktadır. Kültür Değişmeleri, Batılılaşma,
Modernleşme; Türkiye’de özellikle son yüzyılımızda en fazla muhatap
olduğumuz üç kavram, bir tür kaderimiz olmuşlar. Bu kavramlar tarihi
seyirleri içerisinde hep birbirilerine bağımlı bir süreci
yaşamışlardır. Konumuzu anlaşılır kılmak bakımından kavramların üzerinde
ayrı ayrı durmayı uygun bulmaktayım. Daha sonra Erol GÜNGÖR’ün ilmi
hayatında bu üç kavram üzerinde yaptığı çalışmalar, çıkardığı sonuçlar,
zihni ve fikri dünyasında oturttuğu yerleri, eserlerinden de alıntılar
yaparak ortaya koyacağım.
Bilindiği gibi kültür değişmeleri,
bütün insanlık için tarihin her devrinde söz konusu olmuştur. Dünyada
kültür değişmelerinden etkilenmeyen, millet, cemiyet, fert düşünülemez.
Batılılaşma ve modernleşme ise, son yüzyılımızda daha fazla ön plana
çıkmış; modernleşmeyi bütün toplumlar kaçınılmaz kabul ederken,
batılılaşma konusunda, özellikle milli kültürler bakımından bir
direnmeden sözetmek mümkündür.
Kültür değişmeleri; büyük bir
değişimi de ardında sürükleyen, kültür kelimesi ile ilk yüz yüze
gelişimiz II.Meşrutiyetle olmuş, Fransızca (Culture) bu zamana kadar
kültür kelimesi yok bizde. Kültür kelimesi, kelime olarak yok ama, son
yüzyılımızda yüklendiği anlamlar bakımından görülüyor ki, tarihte
varolduğumuz günden buyana bizimle birlikte olmuş. Her millet, toplum,
cemiyet, farklı anlamlar yüklemşi. Cemil MERİÇ’in düştüğü kayda
bakılırsa 161 anlam giydirilmiş. Günümüzde değişmeleri izlerken, görürüz
ki, kültür kelimesi yeni anlamlar yüklenerek, büyümekte, çoğalmakta,
evrensel kültür, milli kültür, kabile kültürü, üst kültür, alt kültür
gibi anlamlar yüklenerek, tıpta besiyerlere ekilen mikrop kültüründen,
tarımda karşılaştığımız doku kültürüne, kültür-fiziğe, kültür sarayına
kadar yüklenlemelere uğrayarak günümüze ulaşmış, kültür kelimesi...
Lugatler;
bir toplumda geçerli olan ve gelenek halinde devameden her türlü duygu,
düşünce, dil, sanat yaşayışımızı oluşturan unsurların bütünü; her
alanda insanlarca kazanılmış bilgi; İnsanların, milletlerin, fertlerin
bilgi birikimi olarak açıklamıştır.
Farklı anlamlara gelse de,
çağımızda her ülkede, toplulukta kendisine yer bulabilmiş, Türk
Toplumu’nun ise son yüzyılda kaderiyle bütünleşmiş, kültür.
Kelimeyi
değil ama, çağrıştırdığı mevhumları karşılamak üzere, Ziya GÖKALP
tarafından ’Hars’ olarak kullanılmış, Cemil MERİÇ, İbni HALDUN’u da
referans yaparak umrandan,’İrfan’ olarak benimsemiş. Batı kökenli bir
kelime olması nedeniyle karşı çıkanlarda olmuş, Nurullah ATAÇ ’Ekin’
diye karşılamış. Sonuçta kültür kelimesi, Türk Kültürü’nde ve Türkiye
ikliminde kendisine çok ciddi yer edinmiştir. Her kesimden insani
kendisi ile ilgili kılmıştır. Öyleki kültür kelimesi şu anda en fazla
bilimsel anlamda kullandığımız ilk on kelime arasındadır. Günlük
gazetelerin kültür sayfasından, dergi, kitap, bina isimlerine kadar
canlı bir şekilde yaşamaktadır. Zaman zaman medeniyetle birarada,
medeniyet karşılığı olarak kullanılsa da , inancıma göre medeniyet
kavramını çoktan gölgede bırakmış, medeniyetin çağrıştırdığı dünyayıda
sahiplenmiştir. Büyük bir macerayı yaşadığı anlaşılan kültür kelimesinin
özde, bizi ilgilendiren yönü, bize neyi anlatmak istediğidir. Bizim
neremizde yeralmaktadır. Hayatımızı sürdürürken kullandığımız bunca
araç-Gereç midir? Yahut bunlarla kurduğumuz ilşkilerde ki tavrımızın adı
mıdır? Bir yaşam tarzı, davranışlar bütünü; din, örf ve
adetler, müzik, sanat, total olarak eğitim midir ? Toplumları ayakta tutan
dinamiklerin bütünü müdür ? Son giydirildiği anlamına bakılırsa, insanla
birlikte kültür de var. Memnu meyveden yiyen Adem’ de kültürle ilgili.
Bütün bunları yaparken, medeniyetten bir tür soyutlayarak kültürü ele
almayı daha anlamlı bulmaktayım.
Devam edecek...
(
Türkiyede Kültür Değişmeleri Batılılaşma Modernleşme Ve Erol Güngör-1 başlıklı yazı
HayrettinYazcı tarafından
30.10.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.