Hikaye / Toplumsal Hikayeler

Eklenme Tarihi : 4.12.2015
Okunma Sayısı : 1171
Yorum Sayısı : 0
Bu yazı serilerimizde öncelikle; anlattığımız herşeyin ve herkesin hayali olduğunu belirtiyoruz… Ama bu sefer ki yazıda “Yok artık…” diyebileceğiniz nitelikte biraz daha abartılık, azıcık uçarılık bulabilirsiniz… Konu hakkında çok fazla bilgi vermeden uyarımızı daha açık bir şekilde tekrarlayarak yazımıza başlayalım… Bu yazıda anlatılan herşey ve herkes tamamıyla hayal ürünüdür, uzaktan yakından kimseyle alakası yoktur… 

O gece uyku tutmamıştı… Sıcaklardan bunaldığı için penceleri açık bırakmıştı… Televizyonda can sıkıntısını gidermek için bir şeyler ararken gözü televizyonun üstündeki saate takıldı… Saat gece 02.30’u gösteriyordu… Uykusu, konuşacağı kimse, izleyebileceği, yapabileceği herhangi bir şey yoktu… Canı çok sıkılıyordu… Ama bu can sıkıntısı çok da uzun sürmeyecekti…

Birdenbire kolunda bir kaşınma hissi uyandı… Hatır hutur kaşıdı ama çok da önemsemedi… Bu sefer diğer kolunda bir kaşıntı başladı… “Allah Allah, bu da ne şimdi…?” diye düşünmeye başlarken, “Vızzzzz… Vızzzzzz…” diye bir ses duydu… Çok geçmeden kaşıntısının sebebinin ne olduğunu anladı… Bir sinek… Ufacık bir sinekle baş etmek ne kadar zor olabilirdi ki…?

Hemen yatak odasındaki sinekliği aldı… O; sineği ararken, sinek; sanki onunla dalga geçermiş gibi vızıldıyordu… Hemen lambaları açıp, sineği ışığa çekmeyi planladı… Böylece bir sinek için gereksiz bir koşturma yaşamayacağını düşündü… Ama lambaları açacak düğmeye tam basacaktı ki aniden televizyonun sesi ve görüntüsü gidince elektriklerin kesildiğini anladı… “Olsun… Er yada geç kanımı sömürmek için gelecek…” diye düşündü… 

Düşüncesi çok zaman geçmeden gerçek oldu… Kolununun kaşındığı yere hızlı bir tokat vurdu… Bayağı sert vurmuş olacak ki bir dakika kadar keskin bir sızı hissetti… Ama sızıdan daha önemlisi artık o malum sesi duymamasıydı… En düz mantıkla; “Sesi yoksa kendisi de yoktur…” diye düşünerek tam bir oh çekecekken kulaklarıyla duyduklarına inanmak istemedi… Gecenin sessizliğini bozan vızıltı, sineğin yaşadığını işaret ediyordu…

“Sorun değil… Çekirge bir sıçrar, iki sıçrar, üçüncü de yakalanır… Bir sineğin refleksleri ile başedebilirim herhalde… Ne kadar zor olabilir ki…?” şeklinde kısa bir durum analizi yaptı… Bu analizin üstünden yaklaşık 3 saat geçmişti ki kendini bitkin bir şekilde kanepenin üzerinde kan ter içinde buldu… Evinde sinek ilacı kalmamıştı… Gecenin bir vakti ilaç alabilecek bir yer de bulamazdı… Elindeki tek silahı; sineklikti… Ama sinek; sandığından daha çetin ceviz çıkmıştı… Altıüstü bir tırnak boyu kadar olan bir sineğin nasıl olur da bu kadar uğraştırabileceğini düşünürken yorgunluktan olduğu yerde uyuyakaldı…

Kulaklarının dibinde bir ses yankılanıyordu sanki… Birden gözlerini açtı… Yine o sesi duyuyordu… “Vızzzzz… Vızzzzz…” Buna inanmak istemiyordu… Hemen yanında duran sehpadan sinekliği kapıp; avını aramaya koyuldu… Sesini duyuyor ama kendisini bir türlü göremiyordu… İlk iş olarak evin ışıklarını açtı… Işıklar açılır açılmaz vızıltı da kesilmişti… “Herhalde pencereden çıkıp gitti…” diye düşünerek hemen pencereleri kapattı… Ardından ışıkları kapattı… Sinekliği de televizyon sehpasına bırakıp yatak odasına gitti… Şimdi güzel bir uyku çekebilirdi…

Yatağını hazırlayıp yerine yattıktan sonra yüzüne bir tebessüm kondurup gözlerini kapatarak uyumaya çalıştı… Ama uyuyamadı… Çünkü az önce gecesini mahveden o sesi yine duyuyordu… “Vızzzzz… Vızzzzz…” İlk başlarda bunun sadece yatmadan önce günün değerlemesini yapan bilinçaltının bir oyunu olduğunu düşünerek gerçek olduğuna inanmak istemedi… Fakat ses yaklaştıkça bunun; kabullenmek istemediği gerçek olduğunu anladı…

Hemen yatağının yanındaki komodinde bulunan sinek ilacını aldı… Oturma odasına, yatak odasına, mutfağa, lavaboya, evde ne kadar dip köşe yer varsa her yere sıktı… Bu kadar ilacın içinde duramayacağını anlayınca biraz sokakta turlayıp eve dönmeyi düşündü… Bu sefer o sineğin işi kesinlikle bitmişti… Evin her yerini ilaçlamıştı… Sineğin, bundan kurtulması imkânsız görünüyordu…
 
( Bir İnsan Nasıl Raydan Çıkar - Vız 1. Bölüm başlıklı yazı 4harf1kelime tarafından 4.12.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.