Adı yaşardı can arkadaştık
Sevgiyi dolu, dolu yaşardık
Kaşları çatık hızlıca koşardık
Uçurtmalar peşinde heyecanla koşardık
Hayatı ve ekmeği bölüşürdük
Her gün sevgili peşinde dövüşürdük
Derslerimiz için kalemlerimizi bölüşürdük
Bir gün aramıza girdi cemile ayrı düştük
Bir daha görüşmedik ekmek kavgası oldu sevdam
Bir gün yolda gördüm gözleri buğulu ve yaşlı
Görmedi kalplerimiz ayrı ve taş ile dolu idi
Dayanamadım yaklaştım görmemek için beni kaçtı
Koştum peşinden yakaladım kolundan
Yüzünde utançtan duvar sarıldı kolumdan
Gözlerinde yaşlar selden duvar
Başladık sessizce ağlamaya yıktık kalbimizdeki duvarları
Ayrılmıştı Cemileden
Ayrılmıştı işinden ekmek ister tuz ister cemile
Cepte para yok doldurmuş hüzünleri
Bağlamış sabrı kemerine eklemiş kederleri
Benim derdim çoktu
Zaten Cemilesi de yoktu
Gözlerinde yaş çoktu
Girdim koluna gittik artık hüzün yoktu
Paylaştım ekmeğimi evimi gönlümü
Tuttum kolundan kırdım gönlümü
Aldım geldim cemileyi yolda yaşarı gördüm
Koştu heyecanla sarıldılar sevgilerini gördüm
Olsun kurşun yemiştim sıyırdı geçti
Küçük kızının mavi gözleri dertlerimi biçti geçti
Kucağımda sımsıkı sarılı hayatıma anlam ve mana biçti
Gözlerinde sevinç yanağımda busesi ömrümde tüm dertler artık hiçti
Baba olmak çok zordu
İşsiz olmak daha da zordu
Söyleyecek kelimeler bulmak çok da zordu
Yaşarı mavi gözlüyü cemileyi ayrı düşünmek de pek zordu
Çıkardım evin dükkânın anahtarını
Taktım maviş gözlünün minik parmağına
Oturduk minderden yastığa öptüm hepsinin yanağından
Çıktım mahalleden hala gönüllerimiz hala sevgi pınarından
Büyüdü maviş gözlü kucağımda her gün öptüm yanağından
Yaşar ve cemile mutlu artık yuvasından ocağından
Ben hala bekârım beraber yaşıyoruz hayatın kucağından
Maviş gözlüm artık kızım her gün yatar kucağımdan