.
Kan sızıyor dünyanın bağrından
Ya ölü bir cenin doğuyor bugüne
Ya musallaya taşınıyor
Daha kundağından çıkmamış asil düşler
Ve sahipsiz bir ölüyü peydahlarken zaman
Sessiz matemler palazlanıyor
Katran dolu gözyaşlarının panayırında
Okşandıkça peydahlanmış vardiyalı suskunluklar
Daha bir toprağı üşüyor çiçeklerin
Avuçlarda pas tutmuş dualar yüzünden
Hevesler de kırılıyor şahlanan kalplerin ardından
Ve çekiliyor bir bir huzur hanesinin perdeleri
Can çekişen bir toprağın evlatları
Kanlı ve siyah bir muska takıyor ruhsuz bedenlerine
Yine de yumuşamıyor sertleşmiş sancılar
Ve kangren olmuş nefesler
Üflüyor kabuk bağlamayı unutmuş yaralara
Duvağı açılmamış cevapsız suallerden
En acı melodiler yükseliyor göklere
Zehirli masallar anlatıyor kürek mahkumu diller
Ardından kakara bir leke sarıyor harı sönmüş naraları
Üryan bir isyan tadında kararıyor geceler
Ve kökle gök arası yaşanıyor hayat
.
.
..
.