Bir odanın penceresinde asılı
Telli gelinlik duvağı gümüşten
Süzülen gözyaşları buğulu gözlerinden
Yalnızlık sarmış odayı gelini duvağı sanki yaslı
Denizden karanlık gökyüzü yüreği uzakta
Sevdası yolda kursağında kalmış ırakta
Doyamadan sevdasına kana kana
Uzanmış mezarda yatar sevdası sevdiği ile sanki yan yana
Sığmaz kâinata odaya ağlar gözleri bilmez ki gide hangi yana
Yüreğinde sevincini indirdiler
Al ata bindirdiler
Sevdiğin var mı demediler
Sevdiğini bile bile al ata bindirdiler
Dünyasını karartılar
Fakirlik korkusuna zengine verdiler
Kahır eline gelin diye gönderdiler
Gurbet elde sevdiği fakirliğin kapısını kırmanın peşinde
Habersiz gitti gelin kahır eline
Babası çarşıya vardı sevinçle
Altınları düzdü koluna neşeyle
Bilemedi koluna takılan ayrılığın kelepçesini
Haydi, kızım kutlu olsun dedi
Anlamadı ciğerini yaktığını
Yollar ıssız yârden haber yok
Çeşmeler kurudu akamaz yollarda haber yok
Gözlerinde yaşlar çektiriler halayı
Sormazlar yüreğindeki aşkı duayı
Sanki alay ederek derler var mı aşkın kolayı
Karın doyuranı
Bir odanın penceresinde asılı
Telli gelin duvağı gümüşten
Süzülen gözyaşları buğulu gözlerinden
Akar yaşlar gelinin yüreğinden
Yakar yüreğini acıyı ayrılığı içer kana kana
Bilmez ki ne yapa nereye gide yana yana
Bakılmaz fakir kimsesiz olanın kalbine
Bilinmez ki sanki sevdalar hiç yaşanmamış
Para hırsı
Alıyor zamanla insanı insanlığı dünyayı
Mehmet Aluç
( Telli Gelinlik Duvağı Gümüşten başlıklı yazı kul mehmet tarafından 10.01.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.