Katlı bir mezardır hayat
Mazinin yenik ruhlarını saklar en dibinde
Zamana mağlup olsa da kurulu saatler
Sükuneti tehdit eder umudun intifadası
Ve külleşir sözlerin perhizi
Beyaz sayfalara dokunurken siyah
kalemler
Kendi kendisiyle sınanır her insan
Ki , yalnızlığın sırrı yanlışlıkta
gizlidir
Her
figüran kendi gölgesine takılıp düşer
Ve kan sızar faili meçhul yaralardan
Eğreti bir kibir kök salarken ruhlara
Anlamaz kimse bir balığın gözyaşlarını
Herkes kendi içindeki girdaba yakalanır
önce
Zaman bir bir buruşturur günleri
Ve boğazı yırtılır vicdanların
Adımlanırken huzurun vaat edilmiş
toprakları
Sessizliğe yaslanır gözleri nemli
insanlar
Her şafakla derisi yüzülür acıların
Katmerli dualar
gizlenir her gözyaşında
Ve ritmini artırır hıçkırıklar
Söylenmemiş sözler birikirken hayatın
heybesinde
Yumruklar hep sıkılı kalır kavgasızlıktan
insanlar dönmeye başlar dünya
yorulunca !
Yatağında kurur coşkun bir nehir
Ve kıyıya vurur tevbeler . . .
.
.
.