.
Direniş kokulu bir zamandır hayat
Her yaralı kuş kendi göğünü arar ömrünce
İnzivada kalır yitik cümleler
Zaman , hiç konuşmadan anlatır kendini
Ve fısıltıyla uyuyup çığlıkla uyanır insan
Mahkumlar gardiyanını seçerken özgürce
Menzili uzar ayak basılmamış hayallerin
Açık yaralar işler hep içlere doğru
Bir kaçakçının uykusuzluğu damlar gözlerden
Ve bilinçli bir ızdıraba gebe kalır insan
Bozulunca inançla utancın dengesi
Tartamaz meçhul hazineleri hiçbir terazi
Derinlerden duyulur taşların kalp atışları
Kırk boğum olur zihinlerdeki yanık resimler
Ve kalbe değer kelimeler
Kar yağarken sessiz bir öfkeyle
Sağanaktan nasibini alır acının kiracıları
Yeniden başlar mantık ve duygunun düellosu
İrice bir ah saplanır döş kemiklerine
Ya nasip şeridi çekilir yaraların etrafına
Ve içlere kazılır mezarlar
Geçmişin acılarını temize çekerken insan
Bir bir ilmeği çözülür pişmanlığın
Cürmünün tanığı olur herkes
Silinir geleceğin meçhul damgası
Sızlayan bir gecede ağırlaşır göz kapakları
Uyur ve uyanamaz insan . . .
.
.
.