Yine bir temmuz günü.Çukurova sarı sıcağında yanarken ağustosböceklerinin ölüme son şarkısı sürüyordu hala...Kimi şarkısını söylerken akortu bozulmuş saz gibi,önce canhıraş bir ses sonra serçenin ağzında biten o sıkıcı musiki...Zaten bu geveze şarkıcıların ömrü bir günlük değil mi dedi Kürşat hoca...Ha kuşun ağzında sonlanmış ha şarkıyı söylerken çatlayıp ölmüş,pek de umrunda değildi Kürşat hocanın.

Kürşat hoca yıllarca uzak kaldığı köyüne yoğun duygularla dönüyordu.Daha çocukken tanıştığı ölümün soğuk yüzünü artık biliyor tanıyordu.Belki de ölümün o soğuk yüzü hep gözünün önündeydi.Çocukken tanımıştı acıyı,ölümü...Kendisini çok seven ninesi Fatmalıyı kaybetmişlerdi,babası Karabekir öyle diyordu.''''Nineni kaybettik oğlum nineni...''''Bu kaybetmek sözü küçük Kürşat''ın algılayamadığı ya da yanlış algıladığı bir sözcüktü.Kaybedilmişse aranır bulunurdu.

Kürşat gülle dedikleri(bilyesini) kaybederde arardı. Bazan da parpil dedikleri(kibrit kutusunun kapaklarını) kaybeder yine arardı...Bazan da köyün delisi aklını kaybeder hep yollarda arardı. Acaba ninesi nereye kaybolmuştu. Hüyükte mi ,Keskinde mi, Pangada mı ? Nerede ,nasıl kaybolmuştu ?

Evin önü kalabalıktı. Yoksa ninesi evde bir yerde mi kaybolmuştu. Ninesini bulursa babası çok sevinecekti. Aradı saatlerce kaybolduğuna inandığı ninesini.Evin her deliğini biliyordu acaba oralarda mıydı yoksa tarlalarda bir yerde mi saklanmıştı.Yok yoktu,her yeri didik didik aramış da bulamamıştı.

Yorgun bir köşeye çekilmiş kalabalığı seyrediyordu. İşte o an sanki bir oyun oynuyorlarmışcasına bir kaç kazık çakılıp etrafını bir perdeyle,çulla çulpazla kapattılar.Evin koca kazanıyla da su kaynatıyorlardı.Oysa bu kazan sadece bulgur kaynatırken çıkardı ocağın üstüne...Bulgur da böyle gündüz kaynatılmazdı ki...Kürşat bir anlam veremiyordu bu oyun muydu yoksa bu insanlar ninesini böyle mi arıyorlardı.

Sonra o perdeli yere üç tane kadın girdi...Ne yapacaklardı orda niye perde çekmişlerdi hem...Merakı iyice artmıştı...Acaba ninesi orda saklanıyor da kadınlar onun için mi ordaydı...
 
( Üçüncü Boyut 1 başlıklı yazı Lütuf VELİ tarafından 25.12.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu