Çok yakında sevgilim, çok yakında,
tutacağım elinden, seni götüreceğim buralardan,
alnına kondurduğum şiirlerimle çizeceğim kaderini yeniden,
korkma, canın hiç acımayacak.
Bedeller ödenmeye başladığında beklentilerimize,
bîgünah alın yazımız yeniden yazılması bitirildiğinde,
düşler hanedanını kuracağız el ele...
Düşler hanedanında güller hüküm
sürecek,
kelebekler hanedanın ölümsüz melekleri olacak
ve şarkılar çığırırken rüzgâr deniz dans edecek,
yapraklar şölen konfetileri olup uçuşacak,
şimşekler ışık seli olup ruhumuzu aydınlatacak,
yıldızlar özlemle kucaklaşacak,
yağmur yıldızların sevinç gözyaşları olup günahlarımızı yıkıyacak
ve utangaç yürekleri kanatan oklar bir daha atılmayacak...
Düşler hanedanında öğreneceğiz el ele yürümeyi en baştan/
en baştan gülmeyi öğreneceğiz anlamsızlıklara,
büyümekteki bir bebeğin gülücükleri gibi masum.
Biraz daha sürsün bu rüyam, biraz daha dayan,
yaşayacağımız bir ömür var birlikte, azalmayan...
Bayram tamtamları törene hazır
ve rüzgar, dans eden etekleri uçuşturmaya.
Notaların üstünü örten perdelere dokunan parmaklar,
bir plastik parçasının darbelerine eşlik ettikçe,
mutlu bir sonbahar türküsü çalacak sazımız.
Türküler sevinç çığlıkları çığırttığında
mutlu olunca sarhoşluğumuz,
nefes nefese başlayacağız yaşamaya...
göreceksin bak açılacak kapılar ardına kadar
göreceksin bak dünya dönmeye
başlayacak yeniden
Bungun bir Temmuzu ıslatan yağışın ferahlığında,
sonsuz bir huzur öyküsü olacak alın yazımız,
göreceksin bak... / göreceksin bak,
huzurumuzun gözü önünde vurulmayacak oğullar
yaşayacağımız bir ömür var birlikte,
azalmayan
biraz daha sürsün bu rüyam, biraz daha dayan.