İlk
çağlardan kalma buzultaş gibisin, yontulmamış;
Sen yaşatmamaya kurulmuşsun...
Umutlarımı
kırdın benim, hayallerimi yıktın...
Hayatım paramparça!
Soldu çiçeklerim,
düştü yapraklarım,
meyvelerim döküldü...
Gözlerinin içi, cehennemi
andırıyor,
galya kuyuları gibi derin düşlerin…
Çık git hayatımdan!
Ay yüzlü masumiyetime
kurban olsun bed yüzün!
Ayrılığımız acın olsun!
Kara büyüler yazdım dillerine, ıssız
kalsın sözlerin;
sessiz atsın yüreğin, titresin gönül telin!
Bitmesin özlemlerin!
Uçamaz kırık sevdalar
kanatların olsun!
Dağıl git bilinmezlere, kaybol!
Gecelerin yıldızsız,
zifiri karanlıkların
yolsuz kalsın!
Zamanın dursun
kavuşmanıza mani olsun!
Büyüdükçe özlemlerin dağ
gibi,
sevdan vadide kalsın!
Kör olsun gözlerin,
bakamasın gözlerime;
suskun kalsınlar
kirpiklerinin arasında!
Tutma ellerimi, bırak!
Kalem
tutan ellerin tutulsun!
Tutamasın ellerimi bir
daha!
Ayakların düz basmasın,
diz ağrıların uykulara
haram olsun!
Dağlar yokuşun, kırlar taşlığın, dereler afetin olsun!
Kurusun pınarların, tüm
mevsimlerin yoz geçsin,
meyve vermesin ağaçların,
yaprakların dökülsün yaz ortasına!
Tenin volkan lavlarında
yansın! Acılar teninde kılık olsun!
Saçlarına rüzgar konsun,
sesin duyulmasın!
Rüzgarlar sustursun
şarkılarını, çalınmasın!