İlk bahar açardı yeşil yeşil, çiçek çiçek
Okulluydu,
bu yolun yolcusuydu,
ben yol
kıyısında beyaz bir domurdum.
Geçmesini
beklerdim açarak,
geçmezse
kapardım gözlerimi ağlayarak,
boynum
bükük, onu beklerdim.
İhtirasım
özlemdi, özlemim İmrenme.
Arzulardım
aşermek gibi, doymadan, yetinmeden,
Sevdalıydım ona, o da bana sevdalıydı...
Tanyelimdi;
statik ve devimsiz yaşamlara kızgın...
Asla
eksilmeyen ümidimdi, daüssılamdı, coşkulu beklentimdi.
Tanyeline
türküler bağdardım, garip ve müstenkif...
Biricik
aşkımdı, adını Saba koymuşluğum ondandı.
Gönül
dağımdı, duman duman tüterdi
kardelenler
gibi açardım, nefes nefes içerdim
Kirpikleriyle
örterdi sevdalı gözlerini,
sevdalandığım
gözleri bakır rengiydi,
sevdam
rengiydi, gülüşüm, gün ışığım,
her
şeyimin rengiydi. Tutkumun da...
Umutlarımın
da... unutmuştum umutlarımın
bakır
rengini. Renklerin renklerini unutmuştum;
böcekkabuğunu,
sincabîyi, bozrağı, bombozu...
O yüzden
üşürdüm hep, sulusepken ıslandıkça
Serpilip
dönmeni, gönlümü işgal etmeni arzuluyorum.
Bakır
rengi inşirahlarla çıkagel.
Sen
gökkuşağının ortasından geçerek
billûr
gibi figürlerinle gelirken
alıcı
gözlerle bakakalayım sana.
Yaşdönümünde
istiyorum seni, bir düşle,
tükenmek
üzere olan bir beklenti içindeyim.
Hayatın
her tadı korkulu düşlerle tüketilmekte...