Parmağımda bir yüzükle,
bir yıl daha geçti.
Bu nasıl bir nişanlılık
Anlamadım ki!
İnsan beş yılını nikahlı geçiremezken,
b eş yıldır nişanlılık olacak şey mi?…
Toplaştık ailecek,
oturduk bir masanın etrafına,
bir karar alacaktık özde,
tartıştık, kavga ettik, küsüştük,
Bir de damatla konuşalım, dedik;
niyeti yoksa nikaha,
bitirmeye karar verdik...
Damatı çağırdık telefon edip,
Güya, .
Istakaları aldık.
O bize ne zaman gelse,
hep okey oynarız ya,
onun alışkanlığı…
Babam bir laf sıkıştırdı taş arasına,
“dost var, düşman var, olmaz ama beş senedir,” diye;
Bozuldu benimki hemen, kafa tuttu babama:
“taş taşırım, laf taşımam!”
Taşları taşıdı sağa sola, birbirinden ayırdı,
Istakayı açarken, ‘okey’ diye bağırdı!
Kumarda kazanan aşkta kaybeder,
Al yüzüğünü, bunca oyaladığın yeter…
Babam biraz şaşırdı,
Yumruğunu savurup, ‘oley!’ diye bağırdı.