“Uğruna öleceğini zannedip olabildiğince sevmek,
Sevda dağlarında üstüne hasret yağacak demek…
Bir gün gelip de hasrete dokunmak istemiyorsan,
Uğruna gerçekten ölüp ölmeyeceğini sınaman gerek…”
*
Sinmişler tenhaya, mektup okurlar
Mektubun gelmemiş, isyankar oldun
Yâri olmayanlar, tespih dokurlar
Hasret bana geldin, sevgili mi oldun?
Nedendir bilmem ki, günler geçmiyor,
Hasretlik bitip de, yüzüm gülmüyor,
Şu garip halimi, soran olmuyor.
Hasret bana geldin, sevgili mi oldun?
Çektiğim bu acı, yârin hasreti.
Yaksam, yıksam ben bu, soğuk kasveti.
Hasretlik canıma, gayri tak etti.
Hasret bana geldin, sevgili mi oldun?
İçimde o yârin, gülü kokuyor.
Dalında gül koncası yâre benziyor
Bu hasretlik beni, yakıp yıkıyor.
Hasret bana geldin, sevgili mi oldun?
Kimse derdim bilmez, herkes el oldu.
Kapandı gözlerim, hiç görmez oldu.
Bir mektup, bir selam, gelmez oldu.
Hasret bana geldin, sevgili mi oldun?
Pişman olup dönme, beni çok yordun,
Terk ederken beni, bana mı sordun?
Yakardın dilimi, ateşte kordun
Hasret bana geldin, sevgili mi oldun?
Kemnur’um giderim, ahir zamanda
Ölüm kurtuluştur, yaşanmaz canda
Canım helak olsun, sevdiğim yoksa
Hasret bana geldin, sevgili mi oldun?