“Uğruna öleceğini zannedip olabildiğince sevmek,

Sevda dağlarında üstüne hasret yağacak demek…

Bir gün gelip de hasrete dokunmak istemiyorsan,

Uğruna gerçekten ölüp ölmeyeceğini sınaman gerek…”

*

Sinmişler tenhaya, mektup okurlar

Mektubun gelmemiş, isyankar oldun

Yâri olmayanlar, tespih dokurlar

Hasret bana geldin, sevgili mi oldun?

 

Nedendir bilmem ki, günler geçmiyor,

Hasretlik bitip de, yüzüm gülmüyor,

Şu garip halimi, soran olmuyor.

Hasret bana geldin, sevgili mi oldun?

 

Çektiğim bu acı, yârin hasreti.

Yaksam, yıksam ben bu, soğuk kasveti.

Hasretlik canıma, gayri tak etti.

Hasret bana geldin, sevgili mi oldun?

 

İçimde o yârin, gülü kokuyor.

Dalında gül koncası yâre benziyor

Bu hasretlik beni, yakıp yıkıyor.

Hasret bana geldin, sevgili mi oldun?

 

Kimse derdim bilmez, herkes el oldu.

Kapandı gözlerim, hiç görmez oldu.

Bir mektup, bir selam, gelmez oldu.

Hasret bana geldin, sevgili mi oldun?

 

Pişman olup dönme, beni çok yordun,

Terk ederken beni, bana mı sordun?

Yakardın dilimi, ateşte kordun

Hasret bana geldin, sevgili mi oldun?

 

Kemnur’um giderim, ahir zamanda

Ölüm kurtuluştur, yaşanmaz canda

Canım helak olsun, sevdiğim yoksa

Hasret bana geldin, sevgili mi oldun? 

( Hasret Türküsü başlıklı yazı AliKemal tarafından 2.11.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu