Davul zurna halayda, düğün dernek içinde
Barut kovan
içinde, soyu sopu vuruşsun
Yürüsün
insan seli, kan davası peşinde
Ağlasın
seher yeli, gece boyu kin kussun….
Bu gün
varız yarın yok, bu ölümlü dünyada
Durduk
yerde kim ister, sıcak aşı buz olsun.
Ben ateşle oynarken,
varsa bana ne fayda
Ağlasın
seher yeli, yansın bağrı, tutuşsun.
Gideceğim
gurbete, sürmeyecek işgalim
Her işkence
bir özlem, her lafın ardı yalan
Kaç
mahkumluktan sonra, unutulur eşkalim
Ağlasın
seher yeli, anamdır rehin kalan
Sevda
bağrımı yakar, dağlar ağlar halime,
Her düğünde
karalar bağlasın dertli başım
Korkarım
ben yalandan, söz düşürmen zalime
Ağlasın
seher yeli, hiç dinmesin göz yaşım.
Çağırdıkça
duymadın, mecal yoktur canımda
Beni
perişan ettin, yaşam sana zehrolsun
Ben
gurbette kaldıkça, yârim yoksa yanımda
Ağlasın
seher yeli, yarsiz kalsın, kahrolsun.
Çekinme
söyle yarim; n’ettim, sana neyledim?
Dök içini
rahatla, gizlin saklın kalmasın.
Ettimse bir
fenalık, son sözümü söyledim
Ağlasın
seher yeli, dermanım hiç olmasın.
Görmüyor mu
kalp gözün, sevdalın seni bekler
Çektirdiğin
her acı, gözlerine yaş olsun.
Hayat
vursun tokatı, sen unuttuysan eğer
Ağlasın
seher yeli, yere düşen yar olsun.
İflah
olamam artık, sağlam kalmış yerim yok
Leyla
verildi ele, ben olmuşum bir Mecnun
Düştüm alem
diline, lafı yalan zalim çok
Ağlasın
seher yeli, zulmüdür ahım onun.