Ankara’da bir orman, içi üniversite,
Binlerce çocuk okur, adam olsunlar diye
Bir hastane; genç, yaşlı, zengin, yoksul hastalar
Ehlinden şifa arar, para, pul sormaz kimse...
Heykeli yapılmalı, bunları yapan kimse
Oysa Mehmet Haberal, bu bayram da hapiste.
Suçunu bilen yoktur, bilmez yargıçlar bile
Emir büyük yerlerden, bu adam suçlu diye...
Mustafa Balbay hapis, bir bayram daha yine,
Yağmur Balbay babasız, gene babası esir.
Ona yalan söylerler, baban çıkacak diye
Ümidini yitirmez, Yağmur cesur yürektir...
Doğu’dan doğar güneş, güneşsiz hücresinde
Partisi büyümekte, bir lider beklemekte...
Suçsuzdur Tuncay Özkan, yiğit Muzaffer Tekin
Hepsi birer yurtsever, yurtseverler nöbette...
Günde on yedi saat, Su verilmez musluğa
yirmi dört saat açık, aydınlanma lambası
Manda gibi yürekli, taviz vermez puştluğa
O, Fatih Hilmioğlu, zulme eğilmez başı...
Ve her anı izlenir, iki kamera açık
Seslenir Soner Yalçın, ‘Kimse var mı orada?’
Adım, Soner Yalçın’dır, kırk yedi yaşındayım
Hapishaneye neden, bayram gelmiyor bu yıl?