Küçük bir umutla karıştırıp

İçime akıttım gözyaşlarımı.

Hıçkıramadım, sarsıldım.

Boynum kıldan ince kaldı;

Kadere boyun eğdim.

Altın sükutlar biriktirdim delinmiş cebime…

Ruhum pişmanlık mırıldansa da,

Tanrı Mnemosyne’in kuruntularıyla,

Ya da;

Küçültülmüş umutlarım,

Mülahaza himmetini kaybetse de

Anlamsız güftelerde,

Namusum ve şerefim üzerine yemin ediyorum,

Olur a,

Gözleri yaş kesiliverse karşıma gelip,

Hemen oracıkta diz çökerim yalvarmak için,

Beni bir daha terk etme, diye…

Sözün bittiği yerdeyim.

Kara tren de hareket etti

Kirli isini salıverdiği duraktan,

Bir hicran makamıydı çığlığı…

Çocuksu bir yüzdü beklediğim,

Umutlarımdaki azim,

Tamu çukurlarında yalnızlaşırken…

Güller de pek renksiz,

Mevsimler vefasız…

Kemirecek fareler,

Trenler bir daha gelmesin…

Sözün bittiği yerdeyim.

Hak etmeden çürütülmekte çehrem,

Bir kelam edemeden kibirli kulaklara…

Şiirlere söylerim sözlerimi artık,

Herbirini atarım içimdeki volkana…

Altın sükutlarım benimle kalsın,

Gözlerim dinlensin artık…

Ah be dostum bir bilsen,

Sözün bittiği yerdeyim artık…

 

( Sözün Bittiği Yerdeyim başlıklı yazı AliKemal tarafından 8.11.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu