oralarda bir yerlerde,

sevecen, sevimli ve saygın

bir yaşlı anne vardı;

çabucak kederlenen bir yaşlı kadın …

doğurmuş, büyütmüş

ve aşçı, bulaşıkçı, çamaşırcı,

çerçöpü bitmeyen temizlikçi

ve koca zevki

ve sofrasız öğünlerin acımadığı,

ama hastalıkların bile acıdığı,

acıyıp da yıkmadığı,

solgun ve beli bükük

ve beyni yırtılasıya aşınmış

ve daha bir sürü özellikleriyle

bir yorgun savaşçı…

süpürgesiyle savurduğu tozlar gibi

toz olup savrulduğundan,

elasını oğluna verdiği gözleri

bir daha

bir insan yüzü göremez oldu.

solgun ve bükük ve yorgun bedeni

dünyanın hiçbir ateşiyle ısınamaz oldu…

oysa

bu sevecen ve sevimli

ve saygın

ve çabucak kederlenen

ve yorgun annenin

yalnız yaşamında,

ara sıra da olsa,

onunla oturabilir,

bir sevgiyi paylaşabilir,

dolu dolu yürekler

ve gülümseyen dudaklarla

onunla konuşabilirdik…

keşke Çankaya köşkü’nün

ya da topkapı sarayı’nın

içinde yaşatabilseydim seni yaşlı anne!

ama sen,

yeryüzünde ancak yüreklerde yaşayabilirsin!

göklerde ise,

ayaklarının altındaki cennet köşkü’nde yaşıyorsun!

(anneme...esk.,2005)

( Yorgun Savaşçı… başlıklı yazı AliKemal tarafından 8.11.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu