ben, beni hiç affetmeyeceğim
cildimi ütületmeden
giyindiğim için
gece yarısı
titrerken kırıştı derim, yağmur yağdı böyle oldu
geceyi çırılçıplak
geçirirsem üşürüm burada
güney yarım kürede
yaza merhaba partisi verebilirim
aşka çağırıyor
bütün zenciler
bol keseden bir
sevgili de bulabilirim...
gece yarısından
sonra güneş yanıyor plajlarımdan
dilindeki
portekizce sözcükler
şarkılar
mırıldanmakta sağır kulaklarımda,
ben hiç portekizce bilmem ki
sen en iyisi sırtıma
krem sür veyahut okşa
parmakları hassas
fahişeler için çok para harcadım
ama, kırkımdan
sonra azamadım ki teneşirde paklanayım
soğuk havada
üşümekten titrersin sen de koynuma giren
ütüler getirir
zenciler kırışmasın elbisen
şampiyon olamaz
brezilya güney afrikada
bu yüzden dayak
yiyebilirim her gülüşümde
zaten bayrağım da
yok yeşil sarı
bizden geçti artık
her türlü tezahürat...
deniz kıyısında
yayılmışım kumda
soba önünde gibi
sayıklamışım uykumda
zenci fahişelere
bolca para vermişim
aşık olduğumu sansın,
ayrılmayalım.
hani uyanmasam
diyorum, hani acımasak diyorum
gitme güneşli
plajlarımın fahişesi
dudaklarımda
mırıldayan çirkin şiirim
sen bu aşkın
figüranısın
üşüdükçe güneşi
bulabilme deneyimimsin...